Dernekten yapılan açıklamada, “Siyasi iktidar, devlet düzenini tarumar etmeye devam etmektedir. Bunun son örneklerinden biri, Türkiye Varlık Fonu adı altında başlatılan uygulamadır. Bu durum, Cumhuriyet dönemi boyunca yaratılan Kamu İktisadi Kuruluşları’nın satılarak ve borçlanarak bugüne kadar getirilen uygulamanın artık sürdürülemez olduğunu göstermektedir. Üretim olmadığı için büyütülemeyen vergi tabanı, dolaylı vergiler ile dar gelirlinin sırtına bindirilmiş vergi yükü adaletsizliği devam ederken; Türk Milleti’nin 93 yıldır bin bir emek ve zorlukla meydana getirdiği yüz milyarlarca liralık milli varlıkları, yeni harcamalar için kaynak olarak kullanılmak istenilmektedir. Dünyada benzer varlık fonları gelire sahiptir. Bu şekliyle Türkiye Varlık Fonu herhangi bir gelire sahip olmadığı için gerçekte, “Borçlanma Fonu”dur. Başta Kamu Bankaları, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, BOTAŞ ve PTT olmak üzere nakit varlığı yüksek kamu kurumlarının fona devredilmesiyle, bu kaynakları kullanacak yönetimin harcamaları hiçbir şekilde denetlenemeyecektir. Bu uygulama, “bütçede birlik” ve “bütçede açıklık” ilkeleri ile uyuşmayan keyfi ve saklı işlemlere kapı açacaktır. Varlık Fonu kullanılarak yapılacak işlemler, gelecek kuşakları, katlanarak artacak borç yükü altında bırakacaktır. Türk Milletinin varlığı olan Kamu Kuruluşlarının Varlık Fonuna devri; Osmanlı döneminde çöküşü hızlandıran Duyun-u Umumiye’ye dönüş demektir. Bu durum, Cumhuriyetin kuruluş değerlerinden ne kadar uzaklaşılırsa batağa saplanmanın da o kadar hızlandığının bir göstergesidir. Milletimiz, kamu varlıklarımızın eritilmesine sessiz kalmamalıdır. Siyasi iktidarı, bu yanlış kararından acilen geri dönmeye çağırıyoruz” denildi.