Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, partisinin Alanya İlçe Teşkilatı'nı ziyaret etti. Burada partililere hitap eden Kara, 2019 seçimleri için birlikte çalışılması gerektiğini söyledi. Kara, "Uzun süredir gelemiyoruz. Çünkü çok yoğun bir süreçten geçiyoruz. İlçe ziyaretlerini fırsat buldukça yapıyoruz. Merkezde de aynı. Bir taraftan kurumları ziyaret etmek zorundayız. Bir taraftan da sokağı görmek zorundayız. Fırsat bulursak tarlaya dahi giriyoruz. Bütün ilçelere 2 aylık süreçte gitmeye çalıştım" dedi.
'TAŞEORUNLUĞUNU AK PARTİ YAPTI'
Bugün TBMM'ye gideceğini ifade eden Kara, "Irak ve Suriye için tezkerelerin görüşülmesi gündemde. Aslında bir tür yenilenme ama referandum sürecinin de bir gün öncesine denk geliyor. Şu ana kadar Irak'ın ikiye bölünmesinde sonuçta bizim hükümetlerimizin payı var. 1 Mart tezkeresinde her ne kadar askerleri Türkiye'ye yerleşmesine Meclis izin vermemiş olsa da silahların çoğunun Türkiye üzerinden geçtiğini biliyoruz. Türkiye'de o bölgedekilerle alışverişi artırdılar. Oradaki Peşmergelerin eğitimini Türkiye sağladı. İnşaatını, havaalanını, yolunu yani büyük altyapı yapılanmasını. En sonunda geçen dönemde Barzani'yi kongrelerine davet ettiler. Orada krallar gibi karşıladılar. Döndüler havaalanında bayrağını da çektiler. Ankara'da da bir devlet başkanı gibi karşıladılar. Sonrasında ne oldu? Sonrasında damadının da ortak olduğu şirketinin petrol tankerleri çalışmaya devam etti. O bölgeden alınan petrol, IŞİD karması da var. Petrolün İsrail'e de satıldığını resmi olarak söylüyorlar. Başbakan'ın da bir yıl önce bir tweeti var. Diyor ki, 'Kuzey Irak'ın sahibi Barzani. Onunla her konuyu çözeriz' diyor. Yani bu ülkenin bölünmesini kabul eden bugünkü var olan iktidardır, AK Parti'nin Genel Başkanı'dır. Aynı zamanda buradan dönüşümlü gitti, Kerkük'e gitti, bayrağı çekti. Kerkük, Türkler'in Anadolu'ya gelmeden gidip ilk yerleştiği yerlerden biri. Oradaki onların asimilasyonlarına, sürgünlerine, yerlerinden yurtlarından edilmesine göz yumdular. Niçin? Kendi yandaşlarını ve akrabalarını zengin edecek petrol ticareti için. Bunları yaptılar. Suriye'nin bu hale gelmesinde AK Parti'nin rolü çok büyük. Bu IŞİD belasının bu bölgede başımıza bela olmasında, bunun ticaretini yapması, bütün bunları üst üste koyduğunuzda yanı başımızda parçalanmış 2 ülke ve yeni kurulmayan bir devlet ve bizi de bölmeye hazırlanan bir yapıdan bahsediyoruz. Bütün bunların taşeronluğunu yapan bugünkü AK Parti iktidarı. Ve bugünkü Büyük Ortadoğu Projesi ile başlayan ve onun eş genel başkanı olmaktan gurur duyan AK Parti'nin Genel Başkanı'dır.
'TAŞERONLAŞMADAN KURTARMAK ZORUNDAYIZ'
Bu ülkeyi bölüp parçalamaya kalkmışlar. Orduyu, Ergenekon, Balyoz ve en son 15 Temmuz darbesiyle yıpratmışlar. Devletin gizlilik kasası olan yerleri terör örgütlerinin ellerine kendi elleriyle teslim etmişler. Sonra da CHP'ye ya da muhalif olan herkese terörist deme cüretini göstermişler. Kısacası bunlara vatan haini denir. Bu vatanın, milletin bütün önemli bilgilerini yabancılara, teröristlere teslim edenlere vatan haini denir. Yani AK Parti bunu gerçekleştirmek için bu ülkede milletin başına bela edilmiş taşeron bir örgüttür, parti bile değildir. Onun için önümüzdeki süreçte bu taşeron yapıdan, taşeronlaşmadan bu ülkeyi kurtarmak zorundayız. O getirdikleri, başımıza bela ettikleri ve uygulamaya çalıştıkları ve şu anda başladıkları OHAL'den dolayı, başkanlık için darbe artı OHAL bu ülkede bununla yaşıyoruz. Eğer 2019'da ilk seçimde bu millet bununla ters yüz etmezse ömür boyu OHAL'de yaşayacağız. Böyle bir süreçte bu milletin özgür olabilmesi, ülkenin bölünmeden bağımsız yaşayabilmesi, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak yaşaması için. Milli eğitimi paramparça ettiler. Programı değiştirdiler. Basılmış binlerce yardımcı kitap var. Hazırlanmış binlerce dokümanın hepsi çöpte. Ne yapacağını bilmeyen milyonlarca evladımız var. Daha ne olacağını bilmeden ben bunu kaldırdım. Nereye kaldırdın? Ne yapacaksın? Daha bildikleri yok. Yap-boz tahtasına çevirdiler. Bu milletin çocukları onların denekleri değil. İşte bu taşeron örgüt ve onun başı bu ülkeyi bu hale getirdi. Sonuçta eğitimi zayıflamış, donanımsız, 'Ne iş olsa yaparım' diyen bir gençlik haline getiriyoruz.
'YOKSULLAŞTIRDINIZ'
Bir yandan 'Turizm gelişti' diyorsunuz. 8 milyon insan Antalya'ya geliyor ama 3 milyonun geldiği kadar para kazanıyorsunuz.Bu ne demek? Geçen yılki kazancınızı sağlamak için 3 kat daha fazla bu ülkenin insanının çalışması demek. Yani 3 kat daha fazla sömürüleceğiz demek. Darbeyi yaptılar. Hepimizin cebinden yüzde 30-40 para gitti. Toplumu yoksullaştırdılar. Bu turizmin yeniden düzene girmesi için ülkede barışın, huzurun, demokrasinin yerleşmesi, insan hakları ihlallerinin son bulması gerekiyor. Doğru dürüst eğitim sisteminin olması gerekiyor.
'TEK BAŞINA İKTİDAR SLOGANINI YERLEŞTİRECEĞİZ'
Böyle bir kara düzenin içinde yaşıyoruz. Biz bu düzeni değiştirmek zorundayız. Hep beraber. Bunun için birlikte mücadele edeceğiz. Önümüzdeki ilk seçimde Türkiye Cumhuriyeti devletinin en son hepimizin sahip çıkacağı dönemi yaşayacağız. Ya bu ülke bölünür, bunu yaşayacağız. Ya çocukların, hepimizin geleceği bir karanlığa tamamen gömülür ya da laik, demokratik hukuk devletini yeniden inşa edeceğiz. Ya bunu yapacağız ya da bundan sonra vadelerin yetip ölmesi bekleyeceğiz ki, OHAL'de devam edeceğiz. 2019'da iktidar olacak CHP kadrolarısınız. Bunu birlikte yapacağız. Birlikte başaracağız. Bütün binalarımızın kapısına 2019 tek başına iktidar sloganını yerleştireceğiz. Kafamıza bunu yerleştireceğiz. Bir arada mücadele edeceğiz. Önümüzdeki süreçte tarihimizin Kurtuluş Savaşı'ndan sonraki hepimizin en çok fedakarlık yapacağı, gece gündüz yaşayacağı bir süreci yaşayacağız" dedi.
