Kumbul açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
“Bugün 24 Ocak. Anadolu aydınlanmasının yılmaz kalemlerinden gazeteci – yazar Uğur Mumcu’nun aramızdan koparılışının 27. Yılı. Uğur Mumcu’suz geçirdiğimiz 27 yılda yaşadıklarımız onun verdiği mücadelenin ne kadar haklı ve doğru olduğunu ne yazık ki bizlere ispatladı. Bugün ülkemizin geldiği nokta, Uğur Mumcu’nun, olmaması için yaşamını feda ettiği noktadır.
Uğur Mumcu’nun öldürülmesinin geri planını merak ediyorsak, onun öldürüldüğü tarihe bakmamız yeterlidir. 24 Ocak 1980, ülkemizin Cumhuriyet’in bize bıraktığı ekonomik mirasın katledilmesinin kararlarının alındığı gündür. Ülkemizin bütün değerlerini, bütün mal varlıklarını uluslararası sermayenin hizmetine açmak ve bizi çok uluslu sermayenin hizmetine vermek isteyen güçlerin hükümete kabul ettirdikleri ekonomik tedbirlerin uygulamaya konulduğu gündür. 24 Ocak kararlarının uygulanabilmesi ve toplumsal muhalefetin bastırılması için 12 Eylül karanlığını yaşadık. 12 Eylül karanlığı yeterli gelmedi, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, gibi aydınlarımızı katlederek emperyalizm ülkemizde fiili terör eylemlerine girişmiştir. İşte bu eylemler, ülkemizin bugün içinde bulunduğu karanlığa giden yolu, “Ilımlı İslam” modelini açmıştır.
İşte Uğur Mumcu’nun katli, emperyalizmin ülkemizdeki terör eylemlerinin doruk noktalarındandır. 
Uğur Mumcu, emperyalizmin elbette hedefi olacaktır. Çünkü, “Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye!” demiştir.
 Uğur Mumcu, emperyalizmin elbette hedefi olacaktır. Çünkü, “Demokratik Türkiye!” demiştir.
Uğur Mumcu, emperyalizmin elbette hedefi olacaktır. Çünkü, “Özgür Türkiye!” demiştir.
Uğur Mumcu, emperyalizmin elbette hedefi olacaktır. Çünkü, sistemin “sakıncalı piyadesi” olmuştur.
Bu hafta aynı zamanda Adalet ve Demokrasi haftası olarak da değerlendirilmektedir. Parrimizin 'hak, hukuk, adalet" sloganı ile özdeşleşen mücadelesi, bu haftada daha da anlam kazanmaktadır. Bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, basın özgürlüğünün içler acısı olduğu böyle zaman diliminde Uğur Mumcu'yu anmak, ülkenizin özgürlük ve demokrasi mücadelesinde ön safflarda yer almaktır. Basının özgür olduğu, insanlarının adalete güvendiği bir Türkiye yaratmak, Uğur Mumcuların açtığı yoldan gitmekle mümkündür. Bu nedenle 'hak, hukuk, adalet' sloganı bu 24 Ocak'ta daha bir anlam kazanmıştır.
Bugün, Uğur Mumcu’nun aramızdan ayrılmasının 27. Yılında, Mustafa Kemal’in, Kemalist Devrim önderlerinin, İlhan Selçukların, Uğur Mumcuların yolundan gidenler olarak diyoruz ki;
BAŞARAMAYACAKSINIZ!
TARİHİN IRMAĞINI TERSİNE AKITAMAYACAKSINIZ!
CUMHURİYET DEVRİMLERİNDEN, 6 OKTAN VE AYDINLANMA YOLUNDAN BU ÜLKEYİ ÇEVİREMEYECEKSİNİZ!
BİZ MUSTAFA KEMAL’İN DEYİMİ İLE “TEKMİL-İ MİLLET” OLARAK, UĞUR MUMCU’NUN MANEVİ ŞAHSİYETİ VE TARİH ÖNÜNDE SÖZ VERİYORUZ!”