Alanyaspor’a uzun yıllardır desten veren ve yıllardır tribünlerde değişik gösteri ve sloganlarıyla dikkat çeken Alanyaspor’un itici gücü olan ve kendilerini kötü gün taraftarı olarak nitelendiren Şimşekler Grubu’nun kurucusu ve başkanı Fatih Aslan, gurubun yapısından, taraftarın beklentisine, yönetim ve futbolcular ile kurulan diyaloga kadar birçok konuda gazeteniz Gerçek Alanya’ya samimi açıklamalarda bulundu. İşte Şimşekler Taraftar Gurubu Başkanı Fatih Aslan röportajı:
-Şimşekler ne zaman kuruldu ve bu günlere nasıl geldi?
Biz taraftar gurubunu kuralı 8 yıl oldu. İlk zamanlarda Milli Egemenlik Stadı’nda takımı desteklemeye başladık. İlk kurulduğumuz zaman 13 kişiyle başladık. Şu anda iki tane yardımcım var. Onlar da Murat Dinç ve Tunahan Pişkin kardeşlerimiz. Bunlarla birlikte gurubun çekirdek kadrosundan toplamda 7 kardeşimiz vatani görevini yapıyor. Ben şahsım adına çocukluğumdan beri Alanyaspor’u destekliyorum. Bu gurubu kuralı 8 yıl oldu ama ben öncesinde de desteğimi ‘’Kale Arkası’’ gurubunda sürdürüyordum. Daha sonra yeni stadımız olan Oba Stadyumu’na geçtik. Oraya geçtikten sonra benim bile anlayamadığım şekilde bir patlama yaşadık ve gurubumuz müthiş bir çoğalma yaşadı. Gurup olarak 600 kişiye kadar çıktık. Takımımızın şampiyon olduğu sezonda da 600 kişilik bir gurupla onları destekledik. Tabi ertesi sene passoligin çıkması bizleri çok etkiledi. Taraftar olarak bu uygulamaya yeni yeni alışıyoruz. Şu andaki mevcut kadromuz 200 dolaylarında. Bizim grubumuzun esas amacı sadece Alanyaspor’u desteklemek değil. Hangi konuda Alanya’mıza sahip çıkılması gerekiyorsa elimizden geleni yapıyoruz. Örneğin Kestelspor’un Konaklıspor’un desteğe ihtiyacı olduğu an onlara da gider destek oluruz. Sonuçta bu bizim şehrimizin takımları.
-Grup içi diyalogu anlatabilir misiniz?
Biz taraftar grubu olarak haftalık birleşen bir topluluk değiliz. Bizler ağabey kardeş gibiyiz. Kimin problemi olursa gelir bana anlatır ve elimizden geldiğince çözmeye çalışırız. Çünkü biz burada sadece grup değil aile olmaya çalışıyoruz ve bunu da başarmış durumdayız. Bu ailenin içerisindeki her birey çok saygılı ve birbirine sahip çıkan kişiler. Örneğin bizler maçtan önce burada toplanıyoruz. Stada hep birlikte gidip takımımızı destekliyoruz. Tekrar buraya dönüyoruz. Elimizden geldiğince ufak tefek şeyler alıp grubumuza dağıtıyoruz. Bir muhabbet ortamı kuruyoruz. Bizim birçok aktivitemiz oluyor. Her sene birden fazla organizasyonlar yapıyoruz. Gün geliyor toplanıp pikniğe gidiyoruz, mangal yakıyoruz ve hep birlikte eğleniyoruz. Gün geliyor restaurantta hem gurubumuzu hem de Alanyaspor takımını ağırlıyoruz. Diğer takımların taraftarlarını ağırlıyoruz. Alanyaspor’a hizmet etmiş futbolcu ve yönetici ağabeylerimizi ağırlıyoruz. Dim Çayı’na gidiyoruz. Halı saha turnuvaları düzenliyoruz. Bunları yaparken de herkesin memnun olmasına çabalıyoruz. Şunu da belirtmek isterim; Biz taraftar grubu olarak atkı ve logo dağıtımı yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bunları yaparken de her hangi bir ücret talep etmiyoruz. Halende bu uygulamamız devam ediyor. Temin etmek isteyenler benimle iletişime geçebilirler.
-Maçlardaki koreografiler nasıl oluşuyor?
Bizler maraton tribünündeyken her maçta değişik bir şeyler yapmaya çabalıyorduk. Burada bir araya gelip düşünüyor ve bunu uygulamaya çalışıyorduk. Ama şöyle bir sıkıntı oluştu. Öncesinde kağıtlarla konfeti gösterisi yapıyorduk. O kâğıtlar saniyelik görüntü. Oyuncu, taraftar, bizi televizyondan izleyen insanların neredeyse %70-80’i bu olayı görmüyorlar. Biz bunu yaptıktan sonra buraya belediye işçileri gelip o kâğıtları temizlemeye çalışıyorlar ve bunu yaparken büyük zaman kaybı yaşıyorlar. Biz bunları yapmama kararı aldık. Sonrasında şunu düşündük; daha zahmetsiz ve ceza almayacağımız bir şey yapalım dedik. Balon gösterisi yapmaya karar verdik. Balonları şişirip sallıyoruz. Marşlar söylüyoruz sonrasında da onları patlatıyoruz. O gürültü dikkat çekiyor ve biz başlıyoruz Akdeniz Akşamları’nı söylemeye. Bu olay her kesim tarafından çok beğenildi ve takdir edildi. Biz hem kulübümüze hem çevremize hem de cebimize zarar vermeyecek şekilde elimizden geldiğince böyle şeyler yapmaya devam edeceğiz.
-Herhangi bir kurumdan, kuruluştan veya kişiden maddi destek alıyor musunuz?
Öncelikte şunu belirtmek istiyorum. Kulüpten biz kesinlikle hiçbir şey talep etmiyoruz. Ama yıllardır bizi takip eden ağabeylerimiz var, iş adamları var. Örneğin Zeki Korkmaz var. O insan bizi yıllardır takip eder ve çizgimiz doğru olduğu için ne zaman destek istesek her zaman yanımızda olur. Biz elimizden geldiğince kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoruz. Tabi ki eksiklerimiz ve ihtiyaçlarımız oluyor. Bu konuda hangi kapıyı çalsak bizi kesinlikle geri çevirmiyorlar. Çünkü vereceği desteğin doğru yerlere gideceğini çok iyi biliyorlar. Bu da bizim taraftar gurubumuzun kalitesini ve güvenilirliğini ortaya koyuyor.
-Taraftar olarak gittiğiniz ve izlediğiniz en unutulmaz maçınız?
Bu soruya iki türlü cevap verebilirim. Birincisi tabi ki İstanbul’da oynanan ve şampiyon olduğumuz Hatayspor maçı. Müthiş bir atmosfer, gurur ve sevinç. O maçı asla unutamam. O maçta resmen ağladım. Müthiş bir sevinç patlaması yaşamıştım. Diğer maç ise 2.ligdeyken Adana Demirspor şampiyonluğa oynuyordu. Bizimde deplasmanda onlarla maçımız vardı. Maçı izlemeye gittik ve maç 1-0 onların lehineydi. 87. Dakikada gol attık ve maç 1-1 oldu. Adana Demirspor taraftarı bu duruma çok büyük tepki gösterdi ve stadı adeta ateşe verdi. Canımızı zor kurtarmıştık. O maçta bu yönden beni çok etkilemişti.
-Deplasmanlara giderken yol masraflarınızı nasıl karşılıyorsunuz?
Bizim taraftar gurubumuz geçtiğimiz yıllarda gençlerden ve öğrencilerden oluşuyordu. Bu sene ise durum farklılaştı. Yaşça büyük ve değerli ağabeylerimiz aramıza katıldı. Onlarla birlikte yeni kararlar aldık. Deplasmanlara birden fazla otobüsle gitmeyi planlıyoruz. Tabi ki gerek görüldüğünde otobüs konusunda yönetim bize desteklerini esirgemiyor. Bazen bizim aşamayacağımız sorunlar oluyor. Bunları yönetimimizden rica ediyoruz ve bizlere yardımcı oluyorlar. Ama kesinlikle biz maddi bir çıkar gütmüyoruz. Bilet parası, yemek parası bunları kendi cebimizden karşılayacak gücümüz mevcut ve bu konuda asla kişi ve kurumlara başvurmuyoruz. Ama ulaşım konusunda problem yaşıyoruz. Bir otobüsü ayarlamak kolay iş değil. Bunu da yaparken yönetimden destek alarak yapıyoruz.
-Taraftar sayısı bir anda neden bu kadar düştü? Taraftar ile tribünler tekrar nasıl barıştırılabilir?
Bizim ligimiz iddialı olduğu için hafta sonuna Süper Lig maçlarını koyuyorlar ve bizim maçlarımız hafta içi de oynanabiliyor. Ya da örneğin cumartesiye maç koyuyorlar. Bu sefer saat 17.00’a 18.00’a koyuyorlar. Taraftarlar çalışan insanlar. Bu adam saat kaçta işinden çıkıyor veya evine gidip yemeğini ne zaman yiyecek bu stada kaçta gelecek bunları düşünmüyorlar. Taraftarda haliyle maça yetişemiyor. Birde passolig problemi var. Taraftarlar bu uygulamaya yeni yeni adapte oluyor. Ama bu uygulama sadece bizi değil büyük küçük bütün takımları olumsuz yönde etkiledi. Bu konuda takıma da çok iş düşüyor. Takım seri galibiyetler aldıkça her hafta ortalama normal sayıdan 500 taraftar fazla stada geleceğine inanıyorum. Takımımızın kemikleşmiş 2000-2500 taraftar sayımız var.
-Taraftar Gurubu olarak yönetimle ve başkanla iletişiminiz nasıl? Yönetimden memnun musunuz?
En başında şunu belirteyim. Hasan Başkanımız bu takımı devralmadan önce takım resmen borç batağındaydı ve Kaymakamlığa devredilecekti. Sayın Hasan Çavuşoğlu tam bir enkaz devraldı. Yönetim kurulunu oluşturur oluşturmaz ilk yaptığı şey, kulübe hedef koymaktı. İlk etapta 3 yıllık bir yapılanma planı ortaya koydular. Bu hedefler neydi; 1. yılda borçlar ödenecek. 2.yıl orta sıralar ve takım içi denge. 3.yıl ise şampiyonluktu. Bu yapılanma ve hedefler 3 yıl içerisinde gerçekleştirildi. Kulüp Başkanımız için disiplin çok önemli. Onun bu disiplin anlayışıyla Alanyaspor bugünlere kadar gelebildi. Şu anda başkanı, yönetim kurulu, kulüp içi çalışanlar, teknik heyet, malzemecisine kadar herkesin görevi var ve herkes bu görevini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Bu profesyonel yapıyı kulübümüze kazandıran kişi Başkan Çavuşoğlu’dur.
-Süper Lig için ne düşünüyorsunuz?
Taraftar şunun hesabını da yapmalı. Takım Süper Lig’e çıksın diyoruz tamam ama Alanya Süper Lig potansiyelini kaldıracak mı? Kulübe yeterli maddi destek veriliyor mu? Süper Lig futbolcusunun maliyetleri karşılanabilecek mi? Alanya’nın zengin iş adamları, federasyondan gelen para, kulübün yan gelirleri bu dengeyi sağlayabilecek mi? Örneğin Balıkesirspor takımı. Süper Lig’e çıktı. 1 sene sonra geri düştü ve büyük bir borç batağına saplandı. Eğer yapılanma ve planlama düzgün yapılmaz ise bu sefer PTT’de dahi kalamayız. Bu konular iyice irdelenerek takıma büyük destekler verilmeli ve Süper Lig hayali ondan sonra kurulmalı diye düşünüyorum.
-Takımın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Bize başarıya doymuş futbolcular değil başarıya aç futbolcular lazım. Takımda bu sene bir dinamizm oluşturuldu. Biraz sabır göstermek lazım. Bugün bakıldığında Alanyaspor altyapısından 5 futbolcuyu profesyonel yapmış. Bu konu yabana atılacak bir şey değil. Bu konuda Turan Görgün ve Mevlüthan Çavuşoğlu’nu es geçmemek lazım. Çünkü başta başkanın sonra onların çabası ve gayreti o yapıyı oluşturdu. Daha önce altyapıdan futbolcu çıkaramıyorduk ama çalışmalar sayesinde artık altyapıdan futbolcular çıkartabiliyoruz. Altyapı antrenörümüz Mustafa Cemulak hocamız da bu konuda bir teşekkürü hak ediyor.
-Bu keyifli sohbet için teşekkür ederim. Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Son olarak, biz takımımızı sonuna kadar desteklemeye devam edeceğiz. Bizim taraftar portemiz şu; kulüp başkanı kim olursa olsun biz hiçbir zaman kaostan yana değiliz. Her zaman istikrardan yanayız. Örneğin 2.ligde şampiyon olduğumuz dönem, takımımız 4-5 hafta bir bocalama evresi yaşadı. O dönemde bize yönetime ve teknik heyete neden yüklenmediğimiz yönünde serzenişler oluyordu. Ama biz bunlara kulak asmadık ve desteğimizi sonuna kadar devam ettirdik. İyi gün dostları şunu çok iyi bilsinler ki; şimşekler gurubu bu takıma ve yönetime asla sırt çevirmeyecekler. İyi günde de kötü günde de her zaman takımımızın, futbolcularımızın, teknik heyetimizin ve yönetimimizin arkasında duracağız.
