Alanya Kaymakamlığı Toplum Sağlığı Merkezi tarafından yayınlanan basın duyurusunda, “22 Ekim bütün dünyada kekemelik günü olarak belirlenmiştir. Bu günün amacı kekemeliğe dikkat çekmek ve kekemelik konusunda doğru bilgiler vermektir.
Yetişkinlerde % 2, çocuklarda ise % 5 oranında kekemeliğe rastlanmaktadır. Yani her 20 çocuktan 1’i kekemelik sorunu ile karşı karşıyadır. Bu yüksek oranlara rağmen kekemelik yeterince tanınmıyor.
Yanlış bakış açıları ve önyargılar yüzünden kekeme olan kişiler birtakım zorluklarla karşı karşıya kalmakta, sosyal ve iş hayatında zorluklar yaşamaktadırlar. Oysa kekeme olan kişi ile olmayan bir kişi arasında hiçbir fark yoktur. Kekemelik utanılacak ya da çekinilecek bir durum değildir. Sadece yanlış nefes alma alışkanlığıdır. Doğru bir program ile kekemelik kontrol altına alınabilir.
Kekemeliğin temel özelliği bireyin konuşmasının gerek akıcılık gerekse zamanlama yönünden yaşına uygun olmayan biçimde bozulması, konuşmanın doğal akışının bir biçimde kesintiye uğramasıdır. Bireyin istemsiz olarak sesleri uzatması, kimi sesleri üretirken zorluk çekmesi, bir sesi, heceyi, ya da sözcüğü tekrarlaması, sözcükleri parçalaması, sözcükleri fiziksel bir gerginlikle söyleme biçiminde görülür. Kekelemeye göz kırpma, tikler, dudak ve yüz hareketleri, kafa hareketleri, nefes alma davranışları ya da yumruk sıkma gibi motor davranışlar eşlik edebilir. Bozukluğun yaygınlık ve şiddeti duruma göre değişir.
Kekemelik sosyal sorunlara yol açabilir. Konuşmanın akışını bozduğu için bazı kişilerde özgüven, hayata bakış, kendine saygı ve diğer insanlarla etkileşim sorunları yaşanmasına neden olabilir. Sıklıkla konuşmaktan ya da konuşmanın beklendiği sosyal ortamlardan kaçınma gözlenir.Kendilerine güvenlerini arttırmak ve sosyalleşmelerine katkıda bulunmak faydalı olmaktadır.
Kekemelik bazen kendiliğinden düzelir, bazen de uygun tedavilerle kontrol altına alınır. Kekemelik tedavisinde temel amaç kekemeliği kontrol altına alarak akıcı konuşmayı sağlamaktır. Çocuklarda ve yetişkinlerde dil ve konuşma terapistinden yardım alınabilinir. En sık kullanılan tedavi yaklaşımları; davranış modifikasyonu, nefes egzersizleri ve konuşma terapisidir. Bazı çocuklarda ilerleyen dönemlerde kendiliğinden ortadan kalktığı görülür. Ailelere bu konuda bazı görevler düşmektedir: Çocuklarına konuşma konusunda baskı yapmamalı, kelime ya da cümlelerini düzeltmemeli, çocuğun kendini rahatça ifade etmesine olanak tanımalı, konuşurken sabırla dinlemeli, çocuğun dikkati konuşması üzerine çekilmemeli, alay etme, utandırma, zorlama gibi tutumlardan kaçınmalıdırlar.
Kekemelikten bahsetmemek, bastırmak ve gizlemeye çalışmak aslında kekeme olan kişilere daha çok zarar vermektedir. Bulunduğumuz durumu tespit edip, akılcı ve doğru adımlarla üzerine gitmek en doğru yaklaşımdır” denildi.