Ortalık karışıyor, bir çoğumuz çok duyarsız olduk. Savaş kelimesini yeni nesil tarih kitaplarında okurlardı. Günümüzde artık normal gibi konuşuluyor. Burnumuzun dibinde Hatay sınırında eli kulağında bir savaş çubuğunu yaktılar. 

Bütün dünya burada patlayacak savaşın bir çok ülke gibi Türkiye’nin de çok etkileneceği kesin. İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıların içinde bir de savaşmak zorunda kalmamız ürkütücü ama kimin umurunda derseniz, bunu cevaplamak çok zor. Dünyadaki ülkeler eskisi gibi değil, silah tüccarları pusuda! İnsan hayatı mı, sudan ucuz! Kimsenin umurunda değil.

Türkiye sınırına takviye gönderiyor. Mühimmat ve askeri teçhizatla birlikte asker sevkiyatlarını televizyonlardan seyrediyoruz. İdlib’de başlayacak savaş, İdlib’le sınırlı kalmayacaktır. Ortadoğu zaten kaynayan kazan, her tarafa bulaşacaktır. Savaş çıktığında Türkiye ne yapacak, yeni bir göç olduğunda artık bunu kaldıramayacak durumda olduğumuzu belirtebilecek miyiz ? Yoksa yine milyonları alıp,  göç patlaması ile çekeceğimiz dertlerin ardı arkası kesilmeyecektir!

Dilerim Türkiye bu konuda stratejisini çok iyi uygular, fazla sıkıntı olmadan atlatırız!

İnsan hayatının çok ucuzladığını ülkemizde de çok sık görüyoruz! Eskiden bir kavga olsa hemen ayırmaya çalışılır, yatıştırmak için çaba sarf edilirdi. Bugün ise insanlar ayırmaktan bile korkar oldu. Sağlık sektöründe hemen hemen her gün şiddet olayları gerçekleşiyor! Sudan sebeplerle insanlar şiddet uygulamakta oldukça sıklaştı. Bıçak, pala,tüfek, silah eline ne geçiriyorsa kullanıyor. Bu şiddet uyguladıkları en yakınları veya hiç tanımadıkları olabiliyor. Medeni bir ülkeyiz diyerek övündüğümüz ülkemizde neler oluyor?

Dün şöyle temiz ev yemekleri yapan küçük bir restorana yemek için girdim. Et yemeklerinden çekindiğim için bir kuru fasulye ve pilav söyledim. Restoran sahibi ile bir bey konuşuyordu. İster istemez kulağıma geliyordu konuşmalar. Sanıyorum iş yeri sahibi olan bey aynen şu cümleleri kurdu: ‘Yahu eleman bulamıyorum, gelen bir iki gün sonra çeşitli bahanelerle ayrılmak istiyor.  Artık aldığım elemanı 15 gün kapatacağım, akıllanınca çıkarıp öyle çalıştıracağım.”

Şiddetin boyutlarını hesap eder misiniz?

Şiddet artık bazı işverenlerin bile içine işlemiş ve bu şekilde konuşup, çevresine hava atar gibi övünüyor.

Ülkemizde şiddet çok arttı, bunu önleyici kanunların yetersiz kaldığını ve halkımızın da yavaş yavaş bu üzücü konulara alışmış gibi duyarsız kalması çok üzücü.

 Sivil toplum örgütleri de eskisi gibi çalışamıyor. Bir çok protesto hakkı halkımızın elinden alındı!

Peki, bu şiddete göz yumanlara bir soru sormak lazım; Kahvenizi nasıl alırdınız?