Yazının başlığı bile insanı ürkütüyor değil mi, en azından kalbi olanlar için öyledir sanırım...

Ama ne yapalım ki, daha başka sözleri olmayan, anlata anlata konuşa konuşa dinin kolunu kanadını kıranlar, şimdilerde yine kadınları ele aldılar...

Akşam sabah televizyonlarında, kendilerine ait bazı mahfillerde, hatta kimi cami kürsülerine,  kadınların kocaları tarafından nasıl dövüleceğini anlatıyorlar...

Uzun uzun nasıl ne şekilde dövülmesi gerektiğini anlatıyorlar...

Onlar anlatıyor da, dinleyenler nasıl dinliyor, onlara inananlar nasıl inanıyor diye, sormadan edemiyor insan...

Ama inanıyorlar işte, hoca doğru söylüyor diyen binlerce takipçisi olanları bile  var bu arkadaşların...

Alayına yazıklar olsun...

Yazıklar olsun dinin kurallarının yerine kendi kurallarını koyanlara...

Bunlar zalim, bunlar kalbi kirlenmiş kişiler, bunlar şeytanın yeryüzündeki orduları...

Çünkü ancak şeytana hizmet ediyorlar, ama onlar İslam filan diyorlar...

Fena günlerden geçiyoruz yine bu günlerde...

Fena ve şeytan suratlı kişilerin pek çoğu yine sahnede...

Ve başka hiç işleri yokmuş gibi kadınları kocalarının nasıl dövmesi gerektiğini anlatıyorlar...

Onlar bunu böyle anlattıkça da, kafirler din ve İslam düşmanları onarın bu pislikleriyle saldırıyorlar Müslümanlara...

Onların üstünde küfür ediyorlar İslama, böyle din mi olur filan diyerek dalga geçiyorlar...

Ne yapalım bütün bunlar olurken, susalım mı, yoksa kafirlere bizde mi küfür edelim? Yoksa şu kadınların nasıl dövüleceğini anlatan şeytanın çocuklarına mı küfür edelim? 

Elbette küfür etmek bize yakışmaz, ama bu kişilere "yeterin haddinizi bilin" demek de gerekir...

Onu yapmaya çalışalım dedik bizde...

Okuyanlar bilir, daha öncede yazdık, namuslu olmak yalnız kadının görevi değil diye, hatta namuslu ve iffetli olmak önce erkeğin işi diye...

Diyor ki o arkadaşın bir tanesi, hem de yine bu ülkede binlerce seveni olan birisi, neden seviyorlarsa...

Önce erkeğe kadını dövebilirsin diyor yani eşini karını dövebilirsin diyor...

Ama yüzüne vurmayacaksın, boynundan yukarı vurmak yasak diyor...

Sonra göğüs kısmına vurulmaz diyor, beline vurulmaz diyor, sanki din adına yasa koyucu kendisi...

Beline vuramazsın diyor, elini yumruk yapı vurma yok diyor arkadaş, avucunun içine dolu dolu vuramazsın diyor...

İşkence yapar gibi dövmek olmaz diyor, ama kadını dövmeli ki erkek deşarj olmalı sakinleşmeli...

Vallahi böyle diyorlar, hem de az değil bunları diyenlerin sayıları...

Üstelik bütün bu tarifleri Peygamberden aldıklarını ondan öğrendiklerini söylüyorlar bu efendiler, bir daha diyelim alayına yazıklar olsun bunların...

Peygamber hayatında bir kerecik olsun eşlerinden birini dövmüş mü, bir kere olsun bir fiske vurmuş mu? Hayır yok öyle bir şey, Peygamberin eşlerine böyle bir şey yaptığı varit değil..

Kendisi eşlerine vurmayan Peygamber, neden desin insanlara eşlerinizi dövebilirsiniz diye?

Neden tarif etsin bir eşin nasıl dövüleceğini...

Kadınlarınız sizlere Allah'ın emanetidir diyen bir Peygamber , neden desin kadınlarınızı dövebilirsiniz diye? Allah'ın emaneti incitmek onun canını acıtmak yakışır mı bir kula, eğer kul ise?

Denecek çok söz var, ama böyle bırakalım bu konuyu...

Aklı karışanlar var ise, isterlerse oturup konuşabiliriz, ama arkadan konuşmak yok...

Yüz yüze herkesle konuşmaya varız, varız böyle konuları enine boyuna konuşmaya...

Haydi hoşça kal insan kardeşim...

Unutma hiç bir insanın başka bir insanı üzmeye incitmeye hakkı yoktur...

Çünkü bütün kutsal metinlerden, sonra aziz kitap Kur'an’dan bunu öğreniyoruz...

İnsanlığın büyük öğretmeni Muhammed Mustafa dan böyle öğrendik...