Osteoporoz’un 50 yaş sonrası post menapozal kadınlarda ve 70 yaş sonrası kadın ile erkeklerde eşit oranda görüldüğünü belirten Uzm. Dr. İsmet Aslı Topçuoğlu; “Narin vücut yapısı, maternal geçmiş (annede osteoporoz öyküsü), düşük doruk kemik kütlesi, beyaz ırk, kadın cinsiyet, yaşlılık, erken menapoz öyküsü, geç adet başlaması, çok doğum ve bazı hastalıklar (romatoid artrit, hipertroidi, hiperparatroidi, gastrointestinal hastalıklar...) ile ağır beslenme bozukluğuna yol açan durumlar osteoporoz için değiştirilemeyen risk faktörleridir” dedi. Osteoporozun tanısı zor olmamakla birlikte çok belirgin semptom ve bulgu vermemektedir. O yüzden risk faktörleri olan kişilerde ve postmenapozal kadınlarda mutlaka kemik taraması yapılıp değerlendirilmelidir. Yanlış bilinenin aksine kemik erimesi ağrı yapmamasına rağmen sadece omur kırıklarında akut ağrı şeklinde sırt ağrıları veya postür bozukluğuna bağlı kronik sırt ağrıları görülebilir. Bu süreçte boy kısalması diğer bir klinik bulgu olarak karşımıza gelebilir. Ancak yaşlandıkça omurlar arasında bulunan disklerin su miktarı azaldığından ileri yaşlarda gençlik boyumuza göre yaklaşık 2 cm boy kısalığı oluşabilirken ileri osteoporozda 6 cm gibi bir boy kısalığı karşımıza gelmektedir. Ayrıca öne eğik duruş bozukluğu karın içi basıncının artmasına, göğüs kafesinin daralması ve nefes darlığına sebep olabilmekte ve tabi ki herkesin bildiği gibi kırıklara da yol açabilmektedir. Osteoporozun tanısında kemik yoğunluğu ölçümü altın standart olmakta ve bunu da DEXA ile değerlendirmekteyiz. Vücutta 2 bölgeden bakılmakta olup Lomber vertebra dediğimiz bel omurları ve kalça kemiğinin boyun kısmından değerlendirilmektedir. Osteoporoz’un tedavisinden önce osteoporozdan korunma ve risk faktörlerini azaltmak çok önemli Bu yüzden anne karnından itibaren osteoporozla mücadele edilmelidir. Hamilelik döneminde kalsiyum ve d vitamini desteği hem hamile kadında hem de bebekte ileri yaşlarda oluşabilecek osteoporozdan korunmada önemlidir. Sadece hamilelik ve bebeklik dönemi değil yaşam boyu kalsiyum ve d vitamini desteği her yaş grubu ve cinsiyet için gereklidir. Bunun dışında egzersiz yapmak diğer önemli faktörlerden birisidir. Özellikle kemik üzerine ağırlık bindiren egzersizler osteoporozdan korunmada daha da ön plana çıkmaktadır. Bu egzersizler koşma, yürüme gibi kemik üzerine yük bindiren egzersizlerdir. Kısacası osteoporoz tedavisi önemli olmakla birlikte osteoporozdan korunma daha da önemlidir. Bunun içinde osteoporoz yapan nedenleri iyi bilmek, gerekiyorsa tedaviye uyum sağlamak, yıllık takiplerini yaptırmak gereklidir” dedi.