Laik Türkiye Cumhuriyeti Müslüman bir ülkedir. Türkiye içinde yaşayan başka dine mensup insanlar da var ve bizler bunlara da saygılıyız, saygılı da olmak zorundayız. Şiddete çağrı yapanlar er geç bunun cezasını çekersiniz. Bu ülke bir bütündür, sen şu tarikatsın, ben şu tarikattanım, o şucu, bu bucularla ülkemize zarar veriyorsunuz. Sen başını şöyle kapatacaksın, sen çarşaf giyip, peçe takacaksın demek bu ülkeye zarar getirir. Evet insanlar giyiminde, kuşamında özgürdür ama tarikatların verdiği giyim, kuşam özgürlük değildir.

Allah’ımız, Peygamberimizle bizler bölünüp birbirimizle savaşmak için değil, birlikte kardeş kardeş geçinelim diye Kur'anı-Kerim’i bizlere gönderdi. Neyimiz eksik ülkemizde? Yüce Allah’ım öyle bir kahraman gönderdi ki bize, Atatürk sayesinde güzel bir ülkeye sahibiz. Bizler daha ne istiyoruz?

Dört mevsimi yaşayan bir ülkede yaşıyoruz. Bakabilseydik sırf bizim ülkemizde ki insanlarımızı değil bir çok ülkedeki insanları doyurabilecek arazilerimiz vardı. Yeter ki gereken önlemler alınıp,  çiftçilerimizin, hayvan yetiştiren üreticilerin elinden tutulsun.

Bu ülke çok acılar yaşadı, yine bu ülkede gelir getiren bir çok varlığını çok ucuza satıldı. Hala da satılıyor. Toprağımızı ve gelir getiren fabrikalarımızı geri alalım, bu konuda da kararlı olmak gerekiyor. Günden güne yoksullaşan halkımızda şiddet aldı başını gidiyor, bir zamanlar şiddet dendiğinde Amerika’da, Teksas aklımıza gelirdi.  Nerede ise onu aratmıyor.

Türkiye’de  aşırı silahlanma, bıçak kullanımı nedeniyle  ana, baba, kardeş, sağlık personeli ve arkadaş katilleri oluştu. ülkemizde bu sayı her gün artıyor.

Ahlak değerlerimiz de değişmeye başladı. Aile bireylerinin birbirine saygısızlığı cahil bir kesimde çok arttı. Kapalı kadın, açık Kadın fark etmiyor. Üniversite mezunları sokaklarda.

İşsizlik aldı başını gidiyor, Denizli’de pamuk şekeri satan bir kişinin, pamuk şekerlerini yerlere atıp çiğneyen zabıtalar, terörist gibi bu satıcının canını da yaktılar. Yani yine şiddet yine şiddet. İnsanlar neden bu kadar şiddete meyilli oldu dersiniz?

Mecliste kürsülerden akan şiddet insanlarımıza bulaştı galiba. Din adamlarımız bu konuda daha çok emek vermek zorunda, camilerde bayan aydın,  ilahiyat fakültesi mezunu imamlar olmalı, bunlar da ailelere hizmet verebilmelidir. Erkek imama danışmaya gidemeyen bir çok şiddet mağduru kadınlarımız var.

Ülkemizin Diyanet İşleri Başkanı, keşke Yunan galip gelse idi diyen bir insanı ziyaret ediyor ama hutbelerden milli kahramanımız Atatürk için bir Fatiha’yı esirgiyor. Bu kadarına da pes dedirtti.

Bizler Elhamdülillah Müslümanız diyoruz, peki keşke Yunan galip gelse idi diyen, sözde tarihçi bu adam neden ziyaret ediliyor,  hem de en üst makamda?

Allah bu güzel ülkeyi korusun.