Biliyorsunuz, yine 4 askerimizi elim bir helikopter kazasında kaybettik. Yerleşim alanlarının üstünde seyreden bu helikopter pilotları ölümüne bir mücadele vererek binaların üstüne değil bir parka düştü.

Hep aynı şeyi söylüyoruz, şu tarihte şu helikopter, şu tarihte bu helikopter düştü. Bu askerlerimiz kolay yetişmiyor. 4 canımızı yitirdik, hepsi ana kuzusu idi ve ailelerinin canları yandı. Bu olay bana bir yolun çöküp, tehlike saçtığı halde, yolu trafiğe kapatmamak gibi bir hata gibi geldi.

 Madem ki bu kadar sıklıkla helikopter kazaları olup, bu kadar askerimiz şehit oluyorsa, ters giden bir şeyler olduğu gerçekleri ortaya çıkarmıyor mu?

Ülkemizde çok fazla şehit verdik, asker, polis ve sivil çok üzüldük. Ülkemizde çok yüksek vergilere muhatap oluyoruz, biz bu vergileri devletimize ödüyoruz. Ekonomik zorluk da olsa önce asker ve polislerimizi koruyan, onların güvenli ve sağlıklı olmasını da sağlamak zorunda olan devletimizdir. Dilerim bu son olur ve gerekli önlemler almak onları korumak için ellerinden geleni yaparlar.

Bu tür kırımlar ve kazalar artık olmasın, tren kazaları olmasın, büyük küçük ayırımı yapmayalım. Ülkemizde bazı açıklamalar yapılıyor, Allah böyle uygun gördü diyorlar. Allah’ımızı bu konulara karıştırmayalım. Allah akıl, fikir vermiş, teknoloji bu kadar ilerlemişken cahilliği örtmek için bu tür söylemler bizlere acı veriyor.

Hayatta her şey kader değildir, mesela Kartal’da çöken binalarda ölenlerin en küçüğü 1,5 yaşında bir bebekti ve onun kaderini o binayı yapanlar çizdiler.

Dünya ortalamalarına bir bakmak gerekiyor, hangi ülkede ne kadar sıklıkla helikopter kazası oluyor?

Acı veriyor yetkililer, gerçekten çok üzülüyoruz, bu demir yığınları yiğitlerimize mezar olmasın artık.

İnsanların kaderini çizmek bu kadar kolay değildir, çok yazık…