İçimizden kimileri, gerçekten içimizden kimileri aklımızı düşüncemizi çok karıştırdılar... Birileri derken, din anlatanlardan, din üstüne çok konuşanlardan, din adına çok ahkâm kesenlerden söz ediyorum... 

Bunların pek çoğunu şöyle veya böyle tanıyorsunuz sizde...

Dünyanın başka yerleri de böyle diyecek bilgiye sahip değilim, ama ülkemizde din adına ahkâm kesenler de, siyaset adına ahkâm kesenlerde “Kimse kusura bakmasın demem gerek bu sözü” pek çoğu çok fazla utanmazlar ve edepsizler...

Siyaseti ramazan sonrasına bırakalım ve birkaç söz edelim din adına, İslam adına konuşanlar hakkında...

Pek çoğunun anlattığı din “daha çok kendi dinleri, yani kendi anlamak istedikleri kendi çıkarlarına uygun” olarak tanımladıkları din...

Fena vurup kırıyorlar dinin dalını budağını ve pek çoğu yeni bir sunma sevdasında bulundukları alanlara...

Keşke diyorum, keşke o dinin mensupları olarak, İslam’a inanmışlar olarak,  bizlerde azıcık zaman ayırsak, dinimizi anlamak duymak bilmek ve yaşamak adına... Her şeye zaman ayırmayı başaran günümüz insanın pek çoğu, dinini bilmek öğrenmek adına vakit ayırmayı akıl etmiyor, ya da önemsemiyor...

Sonra başkalarının anlattığı her şeyi dinden sanıyor kendi adına... Hatta kendine yakın bir gurup bir cemaat bile seçiyor da, ama dini kendisi öğrenmeye vakit ayırmak aklına düşmüyor veya nefsine ağır geliyor...

Gelin dini İslam’ı Peygamberimiz Muhammed’in hayatını doğru öğrenmek adına vakit ayıralım, gayret gösterelim derim...

Göründüğü gibi, günümüzde en iyi en karlı ticaret din ticareti... Anlattıkları söyledikleri ile yazık ediyorlar insana ve insanların kalplerine...

Dine çok yazık ediyorlar ve çok acımasızlar, çok utanmazlar ve dünyayı şöhreti gösterişi çok seviyorlar...

Yüzlerce kişi, yüzlerce efendi yüzlerce tarikat, hepsi bir biriyle yarış halindeler din anlatmak konusunda... Ama pek çoğu kendilerini öne çıkarmak, daha çok şöhret daha çok servet edinme sevdasında ve yarış halindeler bir birleriyle, birbirlerinin kuyusunu kazarak... Biliyorum bunları yazmak, gündeme taşımak bile dine zarar veren bir durum...

Ama ne yapalım kimi gerçekler söylenmesi gerek...

Bu kişilerin gurupların toplulukların pek çoğu ümmetin hayatından uzak hayat yaşayanlardan oluşuyor, daha lüks daha ihtişamlı daha gösterişli yaşamayı tercih ediyorlar... Medine de Müslümanların arasına yaşayan Aziz Peygamberin hayatı, sahabenin diğer fertlerinin hayatından farklı değildi, ne evi onların evinden ihtişamlı idi, ne bineği ne yediği yiyecekler onlarınkinden farklıydı... Anlamak isteyen anlasın ne demek istediğimizi...

Neyse... Diyeceğimizi diyemeden sayfa doldu... Aziz Allah Bakara suresi 165 der ki gerçek iman edenler için “Onlar en çok Allah’ı severler, Allah sevgisinin önüne hiçbir sevgi geçmez” yani ne dünya ne dünya nimetleri ne para ne servet Allah sevgisinin önüne geçmez...

Allah sevgisini böyle anlayanlara böyle hissedenlere böyle yaşayanlara selam olsun... Seveceksin, sever gibi yapmayacaksın yani...