Evet bu iki olay üstüne bizim de, diyecek bir kaç sözümüz var, olması da gerekli...Siz katılırsınız katılmazsınız bilmem, bir kaç söz edelim bu her iki konuda da...Ne katıl derim ne katılma, ama birlikte düşünsek iyi ederiz bu her iki olay üstüne...Önce kalbimizi elimize almalıyız ki, gözümüz başka yerde olmasın doğru karar verebilelim...Hakça ve insanca kararlar, kimseyi incitmeyecek...

Doğru karar verebilmek çok önemli, ama bazı konularda çok daha önemli...

Mesela insan sonuç ne olursa olsun yalancı şahitlik etmemeli hayatında...Hem yalancı şahitlik yapmayı fena lanetler Aziz kitap Kuran, fena sözler eder yalancı şahitlik yapanlar için...Oysa ne çok yapılıyor şimdilerde hayatın her alanında...Yapılmıyor mu?

BİRİNCİ OLAY...  Şu Sihalar meselesi...Hani Cumhuriyet Halk partisi Millet vekili Sezgin Tanrı kulu denilen arkadaşın Meclis kürsüsünde dile getirdiği, ve genel başkan Kemal beyin de desteklediği  sözleri...Arkadaşın Sihaları  eski zamanlarda var olan jitem ile aynı kefeye koyması, ve bu konuda söyledikleri cinayet gibi sözler, duydunuz hepiniz..

Arkadaş ülke ahalisini çok geri zekalı sandığı için jitem ile sihaları ayırt edemeyecek sanıyor...Hepimizin aklında jitemin işlediği cinayetler sonrası 17 bine yakın nerede yok edildiği belli olmayan insanlar...

Ve yine sanıyor kendisinin bir terör destekçisi olduğunun anlaşılmayacağını...Adam resmen dünya zalimlerine ülke düşmanlarına "Türkiye bu silahlar ile" sivil insanları öldürüyor diye haber salıyor...Kendisi de biliyor terör baskınlarında yalnız teröristlerin öldürüldüğünü o silahlar ile...Ama umurunda değil yarım asırdır ülkenin terörden ne çektiği, ne canlar verdiği teröre...

Keşke bu ülke bu beladan bir an önce kurtulsa da, duymasak bu tür haberleri...Ama şu anda yapacak başka bir çıkış yolu bırakmadılar kafirler...Ve ne yazık Cumhuriyet Halk partisi sözcüleri genel başkanı "nedense her daim" ülke düşmanlarının yanında yer almayı seçmiştir...Bunların bu kirli duruşundan dolayı ak partide başka bir keyif almakta iktidarız diye...Oysa ahalinin çok canı yanıyor bu durumlardan...

İKİNCİ OLAY... Hani HDP Genel başkan yardımcısı ve şu anda hapiste olan, cenaze için izin verilen Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk cenazesinin Ankara da bir mezarlığa  defin edilmesine bazı kişiler tarafından izin verilmemesi, olay çıkarılması...Bu eylem çok çirkin ve insanca bir tavır değil bizim anlayışımıza göre...

Tamam Aysel Tuğluk çok suçlu çok hain birisi olabilir...Annesinin veya bir annenin suçu ne olabilir ki? Hem bu topraklar kime kimlere ne zalimlere ne canilere  mezar olmadı ki,  bir anneye olmasın? Yaşlı bir annenin cenazesine bunu yapmak, ne insancadır, ne İslamca...Ne de bu toprakların ruhuna uygun bir davranıştır....

Buna mani olanlar kimlerse insan yanlarımıza yazık ettiler, yazık ettiler bu toprakların kalbine...En azından biz böyle düşünüyoruz... Asla insanı bir davranış değildir bu...Bir annenin koyulan kabirden çıkartılmasının hiç bir gerekçesi olmaz böyle konular da...

Neyse daha uzun etmeyelim...

Bu ülkenin kardeşliğe ve barışa ihtiyacı olduğunu kimse unutmamalı, eğer kalbinde kitabi duygular var ise...Çok vurgun yedi ülke insanı hem Türkler hem Kürtler olarak...Kafirler çok acıttı canımızı her birimizin...Kimi hainlerin oyununa gelerek daha çok incitmeyelim kardeşliğimizi, insan yanlarımızı...

Anlattıklarım benim... Anlatamadıklarım da yine benim kusurlarım hoş görün...

Çok selam ile...