Birçok konuda insan hırslanıyor ve sonuçta da hırsına yenik düşüyor? Halbu ki hiç bir canlı yüzyıllarca yaşayamıyor. Belli bir zaman birimi var, piyango gibi. Yörelere göre ömür değişse de sonuç inanın hiç değişmiyor. Tıpkı masal gibi hepimiz bir varmış bir yokmuş gibi yaşıyor ve bu dünya denen yeri terk edip ebediyen yok oluyoruz! Bu dünyadan ayrılış bazen çok erken, bazen de çok geç olabiliyor.

Çevremize alıcı gözüyle bir bakalım. Kimi zaman bakarız ama görmeyiz ülkemiz oldukça genç bir nüfusa sahip. Nasıl yaşıyoruz ve yaşatıyoruz, bizi neler etkiliyor? Aslında kolay mutlu olan insanlarımız vardı. Bereketli topraklarımız, doğal kaynaklarımız, mevsimlerimiz, denizlerimiz. Ne oldu da bu kadar değişti? Savaşlar uzakta idi, sınırlarımıza dayandı. Çevre ve doğa dostu insanlarımıza ne oldu? Önce mermer ve taş ocakları dağı taşı delik deşik oldu dağımız taşımız.

Hayvancılık bitme noktasına geldi ve dışarıdan ithal etmeye başladık. Meyve sebze pahalandı ve daha az yetiştirir olduk. Üretici, pes etmek zorunda. Tarlalarımız daha az ekilip biçilir oldu. Ekmekler küçüldü, sandviç gibi görünmeye başladı.

Aşırı yağışlar durmadan zarar veriyor, bu yağışlar neticesinde felaketler de getiriyor, toprak kaybımız çok arttı, can kaybına da neden olan aşırı yağış ve fırtınalara zaman zaman teslim oluyoruz. Ülkemiz de deprem çok yaşadı ve her zaman da depreme dayanıklı binalar yapmak zorunda olmamıza rağmen son günlerde İstanbul’da yaşanan bina göçükleri ve can kayıpları!

Neden inşaatlar bu kadar ve çabuk çöküyor, çünkü malzemeden çalınıyor. Bu malzeme hırsızlığını TV’lerden izliyoruz. Deniz kumu ölçümlere uymayan, demir ve çimento! Bu sene toprak suya doydu. Toprak kaymaları arttı, erozyon aldı başını gitti. Dilerim bu imar affı konusu bu konuda, önüne geleni affedip para almaz! Her af yararlı değildir, önce insan sağlığı, Kartal’da yıkılan 10 katlı bina bu konuda en acı örnektir! Her il ve ilçe bu konuda önlemini almalı ve insanlarımız mağdur olmamalı ve can kayıplarının önüne geçmelidir. Alanya’da bu konuda dikkatli olmalı, birden büyüdü ve yüksek binalar arttı, yığma binaların takibi eminim yapılıyordur. Bilirsiniz temel sağlam olmalıdır. Benim Alanya’da eski oturduğum binada bir kaç tamir yaptırırken ustaların abla binada deniz kumu kullanılmış bak midye kabuklarına diye bana göstermişti, bu binaların kontrolleri nasıl yapılmıştı ve nasıl kontrol edilmişti? Bunu bilemiyoruz ama bu tür binalar yapılırken nasıl yapılmıştı kontrolleri?

Vatandaş olarak artık güvenli ve sağlıkla yaşamak için oldukça büyük paralarla aldığımız evlerin “mezarımız “olmaması için yapıların kontrol edilmesi en tabi hakkımızdır.