Sevgili Atam, ülkemiz yıllardır,hiç bu kadar köşeye sıkışmamış, hiç bu kadar vatan haini de ülkemizin göbeğinde barınmamıştı! 

Meğer içimizde yılan beslemişiz! Askerlerimiz, bir bir vurulup şehit olurken, bizler günlük hayatımıza sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi devam ediyoruz. “Bayraklarımızı” astık evlerimize, terörü protesto ettik.

Her Bayrak bir haykırış olup, “Şehitlerimizi” duyuruyordu. Şehit sayılarımız her ay daha da artıyor! Gencecik aslanlarımızı kara toprağa koyuyoruz, televizyonlar da diziler var , yas tutanlar yok, bayraklar yarıya inmiyor, çünkü şehitler seslerini duyuramıyor!

Neredeyiz, nereye gidiyoruz, inan ki bilmiyoruz? Bıraktığın Türkiye, Türkiye değil artık Atam. İçimize ahtapot kolları ne yazık ki girdi. Zehir zemberek saçıyorlar, sübyanlarımıza tecavüz ve taciz ediyorlar, hem de İmam hatip okullarında. Dinimizi sevdirip öğreteceklerine, pis emellerine alet ediyorlar.

Türkiye’nin istikbaline göz dikildi Atam. Her şey betonlaşıyor, ormanlarımıza kıydılar, güzelim doğamız talan ediliyor.

Ülkemizin içinde bulunduğu bu son buhran, eminim senin ruhunu da huzursuz ediyordur. Bizleri bölmeye yönelik çalışmalara hız verildi.

Ülkemizi, yani bizleri oyalıyorlar. Dağlarda terörist kovalayan Türk Askeri yakında zorlu kış şartlarıyla mücadele edecek. Kar ve buzla mücadele edecek, açıkçası hep zaman kazandırılıyor, kime, niyet ne? 

Türkiye de gündem dolu dizgin. Bugün söylenen yarın değişiyor. PKK hiç boş durmuyor, şimdi de Münbiçte, ABD sayesinde bitleri kanlandı. Silahlar ve teçhizatlar ABD’den, neyin hazırlığı bu? Görünen köy kılavuz ister mi?

Amerika iki üç kelime ile Türk halkını kandırıyor.  Bize yeni yeni olaylarla oyalama taktiği var Atam. Çaresizlikler treni yol alıyor, olur olmaz istasyonlarda konaklıyor, yolcular alıyor, nereye ve neden gittiklerini bilen yok. Atam, sana kabul ettiremedikleri her şeyi yavaş yavaş kabullenmeye başladık . İnsanlar ürkütülüyor, sindirilmeye çalışılıyor, bizim içimize ne girdi dersin Atam.

Bizler bu değiliz sevgili Atam. Ölümünün üstünden yıllar geçti, neredeyse kemiklerini çıkarıp yargılayacaklar Atam. “Tehlikedeyiz  sevgili Atam, tehlikedeyiz.”  Seni yine içimizi çekerek anıyoruz. İçimizi acıtanlar o kadar çoğaldı ki, artık acıtmakla kalmıyorlar, tırmalıyorlar,  kanatıyorlar Atam. Amerika’nın Orta Doğu Projesi ilerliyor, binlerce insanı acımadan katleden İsrail, artık Müslüman kanına doymuyor, durmadan katliamlara devam ediyor. Bu Amerikan ve Avrupa rüyasının adım adım ilerlemesini hissetmemek mümkün değil ama her nedense hissedenler, istasyonlarda kara treni bekliyor. 

Biz bu değildik, sevgili Atam, biz bu değildik.  Bize ne oldu dersiniz? 

Bu sorunun cevabı da, trenin son durağında belli olacak herhalde.