Çoğu insanımız kardeşimiz, kimi çok bilmiş adamlar, avm düşkünü kimi kadınlar "hayır dese de" fena günlere kaldık İbrahim... Eski zamanlarda karanlık ve zalim günler denirdi böyle günlere...Sonra bazı hacı amcalar "etme gitme oğul" dediler, zamanın ne günahı var, neden anlamazsınız fena olan, zalim olan şımarık olan insanlar, zamanın ne günahı var dediler...

Uyardılar ama kim dinler, kim dinler kitabın sözünü? Muhammedin sözünü kim dinler? Vallahi dinlemez oldu insan Muhammedi...Muhammedi dinlerse aç kalacağını filan sandı çoğu Müslüman...

Şimdi çoğumuzun ne haram umurunda ne helal...Umurunda değil çoğu insanın sokakların günah galerisine haline dönmesi...

Ve  o hacı amcalar doğru da dediler aslında, zamanın vaktin ne günahı var? Ne günahı var gecelerin, gecelerde hırsızlar uğursuzlar katiller çoğalıyorsa?  Bak Ay da doğuyor gecelerde, yıldızların her biri ayrı bir alem gecelerde, neden suçu olsun gecelerin, kimi kişiler çok ahlaksız çok alçak çok hırsız çok  katil ise?

Hani bir başka sözde "zaman bozuldu" filan der kimi adamlar, oysa  bozulan insandı, bozulan adamlar bozulan o zaman diliminde var olan yaşayan kadınlardı...Bozulan kirlenen insanın aklı ve kalbiydi, ama umurunda olmadı çoğu insan bu kirlenmelerden...

Aslında biz de "fena günlere kaldık derken" fena adamların yalancı adamların yalancı kadınların arasında kaldık, demek istedik hepsi bu...İki yüzlü soytarı adamların  soytarı kadınların soytarı siyasetçilerin soytarı din pazarlamacılarının arasında kaldık,  demek istedik...Ve dirensek de, direnilse de "çoğumuz Müslüman ahalinin pek çoğu" o insanlara benzer oldular...

Oğullarımız kızlarımız onların oğullarına kızlarına benzer oldular, ve Müslüman ahalinin pek çoğu bu benzeyişten rahatsız filan olmaz oldu, sormaz oldu kendine "neden oğullarımız kızlarımız" bu hallere düştü diye...

Asgari ücretle çalışan bir babanın kızının oğlunun elinde üç maaşlık dört maaşlık akıllı telefon, bunun açıklaması var mı, nasıl çıkılır bu işin içinden, bu yolun sonuna nasıl varılır?

Ama denecek fazlaca bir şey yok, çocuklar memnun baba memnun bu gidişattan...Kentin valisi Müftüsü caminin imamı memnun, ve hepsi kendi alemindeler, kendi hesaplarını tutturmaya çalışıyorlar...Ve siyasetçi arkadaşların çoğu daha başka işlerin peşindeler, içinde ülke olmayan din olmayan insan olmaya...

Yazık ettiler insana..

İnsan kendine kendi çocuklarına ve evine yazık etti...

İnsan insana yazık  etti İbrahim...

Söze yazık oldu...

Ahlak denilen şeye yazık oldu, yeni bir ahlak inşa etme peşinde efendilerimiz...Efendilerimiz yazık etti en çok ülke ahalisine...

İsmail'i harcamakta tereddüt etmeyenler, durup durup İsmail olmaktan söz ediyorlar...İbrahim olmaktan söz ediyorlar, bunca çok puta taparlar iken..

Kendilerini kutsuyorlar, bizim dediklerimiz doğru yalnız diyorlar, neden bizimle değilsiniz diyorlar ahaliye..

Sonra..

Din iman diyorlar demesine de, cevap veremiyorlar neden bu kadar çok hırsız var ülkede sorusuna...Cevap veremiyorlar bankaların çok oluşuna Müslüman bir ülkede...

Neyse burada duralım...Duralım ve düşünelim kendi halimizi...Sahi biz kendimiz ne kadar temiziz, ne kadar endişe duyuyoruz haram yeme yememe konusun da...

Çok kıyı dayız haberimiz olsun...Biri gelse  itekleyiverse uçurumun dibindeyiz...Kendimizi kandırmaktan vazgeçip Aziz Allah'ın tarif ettiği yola girmenin çaresine bakalım İnşallah...

Anlamak isteyenlere çok selam olsun...

Hoşça kalın...