Bunca günahımıza, hatalarımıza kusurlarımıza rağmen “gidecek başka kapı olmadığını bildiğimiz için” kapına geldik, senden yardım senden ihsan istiyoruz… Senin elimizden tutup bu karanlıklardan, bu dar sokaklardan, kirlenmiş meydanlardan, bu çok yalan söyleyen, bizi tekrar tekrar kandırmaya çalışan siyaset adamlarının önünden alıp, çıkarmanızı istiyoruz…
Samimiyetsiz din anlatıcılarının, kendi yapmadıkları şeyleri söyleyen, inanmadıkları hutbeleri okuyan, inanmadıkları vaazları eden, ikiyüzlü riyakâr adamların arasından çıkar bizi, tut elimizden…
Sen yalan söylemek kötü diyorsun, onlar bize durmadan yalan söylüyorlar… Sen insanı aldatmak “kötü bir iştir” diyorsun, onlar senin kullarını kandırmaya çalışıyorlar… Çocuklara kadınlara kuşlara yalan söylüyorlar…
Şehrin üstündekilere de, altındakilere de yalan sözler ediyorlar…
Senin adına yemin ederek, senin adına söz vererek, yapıyorlar bunu…
Bunun böyle olduğunu sen biliyorsun Ey Rahman, tut elimizden bizi yeniden aydınlığa çıkar… Bizi yalanlardan, yalancılardan ikiyüzlülerden riyakârlardan uzak tut, elimizden tutarak…
Bizi onların günahlarına suçlarına ortak olanlardan kılma… Şahit bile kılma bizi, onların günahlarına…
Bizi talancılardan uzak tut, senin dinin ile senin adın ile kandıranlardan uzak tut…
Uzak tut servet sahibi olmayı, ün şöhret sahibi olmayı, dünyayı tanrı edinmeyi sevda edinenlerin, bunun için her türlü renge girenlerin yanlarından… Onların arasından uzak tut, yoksa daha çok kirleneceğiz, daha çok onlara benzer olacağız yoksa…
Bize yardım et, Ey Rahman! Mülkün gerçek sahibi, senin mülkünde canımızı acıtanlara fırsat verme…
Mazlumları görmezden gelenlere izin verme… Kuşların yuvasız kalmasına ses çıkarmayanlara fırsat verme ve onlara merhamet ihsan et…
Yüzümüz yok istemeye… Başka gidecek yer mi var, kalbimizi bırakma bizim…
Daha çok karanlıklarda kalmayalım, daha çok yalan duymasın kulaklarımız, daha çok kandırmasınlar, tut elimizden, çıkar bizi bu çukurun içinden…
Kulaklarımızı çok kirlettiler, kulaklarımızı aydınlık kıl... Elimizi kalbimizi aydınlık kıl,ve yüzümüzü kendine dönük kıl…
Sözümüz aydınlık kıl, bizi yalandan yalancılardan uzak kıl…
Bağışla bizi, yeni Tanrıların peşinde koştuğumuz için, dünyayı cennet diye takdim edenlerin peşinden koştuğumuz için bağışla bizi…
Başka zamanlarda, yoksulların yetimlerin ihtiyaç sahiplerinin yüzüne bakmayanlar, bir fakirle bir yoksulla bir işçi ile selamlaşmayanlar, şimdiler de herkese selam diyorlar…
Onlar da senin kulların Allah’ım, ama başka kullarına tepeden bakıyorlar… Onların da yolunu aydınlık kıl, onlara da hayır ihsan et, bir daha insanları üzmesinler…
Bizde güzel kardeşim, bizde kimseyi üzmeyelim…
