Nasıl oldu da, bu hale gelindi ülkemizde? Neden bu kadar şikâyet eder olduk ülkenin ve insanlığın gidişatından?

Neden kendimize sorularımız olmaz "Bu ülke, insanları sonra Müslümanlar" neden bu hale düştü veya düşürüldü? Diye...

Bizim hiç mi katkımız suçumuz günahımız yok, bu gidişattan?

Hep başkalarını suçlayarak, neyi hallettiğimizi sanıyoruz?

Günümüzde kimse hiç bir şeyden kendisini sorumlu hissetmiyor... En çok sorumlu olması gerekenler, en utanmaz tavırlarıyla ortalarda dolaşıyorlar,  karşımız geçip konuşuyorlar, konuştukları hep yalan olduğu halde...

Mesela siyasetçiler...

Ve yine birileri onları alkışlıyor, neden alkışlıyorlarsa...

Çok gürültü ediliyor, çok yaygara koparılıyor, çok konuşuluyor yazılıyor, ama insan insana karşı sorumluluk almak istemiyor...

Çünkü insana çağrı yapanların pek çoğu ikiyüzlü...

İki yüzlü olanların eseri belki bu sokakların hali...

Kardeş kardeşe karşı da sorumluluk almıyor, almak gibi bir görevi olduğuna da, inanmıyor...

Gerçekle buluşmak hepimizi korkutuyor...(Hepimizi bilerek yazdım)

Yoksullara karşı yetimlere karşı da, kimse kendini sorumlu hissetmiyor...

Allah’a karşı kendini sorumlu hissetmeyen insanlar ile, Müslümanlar ile dolu sokaklar kentler...

Alınır gibi yapılıyor sadece... Sadece konuşuluyor ama ciddiyetten uzak...

İyiliği azaltmadık, iyiliğin içini boşalttık...

İyilik dediğimiz şeyler iyilik değil artık, iyiliği iyilik olmaktan çıkardık...

Dinin içini de... Camilerin içini de boşalttık, ya da boşalmasına seyirci kaldık...

Yok yok hayır kızmak yok, bunları dedik diye...

Hele bir düşünün...

Aramızda en çok dolaşıp duran iki yüzlülük... Sonra gösteriş ve güç... Güç sahipleri her yerde kutsanmaya devam ediyor...

Kimisi ağabey, kimisi efendi, kimisi siyasette güç sahipleri, kimisi kenti kendilerinin sanan servet sahipleri...

Yanına bir de İslam koyuyorlar nasıl vicdanları razı oluyorsa...

Artık kendimize uygun din, kendimize uygun iman, kendimize uygun iyilik, kendimize uygun ahlak, kendimize uygun vicdan merhamet edinme peşinde, pek çoğumuz...

Ama işimize gelmiyor bunların dillendirilmesi bile... 

Öfke ve kin her yede...

Haksızlık yalan her sokakta...

İnsan en çok kendine karşı olan sorumluluğunu kaybetti...

Kendine ulaşamaz oldu en çok... Belki de bağırıp çağırması öfke dolu olması bundandır...

İnsan kendine ulaşmalı her şeyden önce... Kendiyle olan sorunun halletmeli...

İnsan kendiyle çok sorun yaşayan bir varlık günümüzde...

Kendini kandıran, kendine kutsal tanımlar yükleyen...