Çocukluk anılarımdaki hatıralarımı şöyle bir kaleme almak istedim.Çocukluk yıllarımda mahalle oyunları kapı önü sohbetleri olurdu.Kapılar ardına kadar açık olmasına rağmen kimseler kimsenin evine yan gözle bakmazdı. Gece bekçilerimiz olurdu en sessiz sokaklarda onun düdüğü ile ürperirdik ama rahattık…

Başın dara düşse yan komşun “Melahat teyze” ya da apartman görevlisi “Rüstem amca” yetişirdi.

Kimse kimseyi yük görmezdi selam vermemek için kafaları öne eğmezdi, bir tencere yemek yapıldığında komşudan gelen boş tabaklar doldurularak gönderilirdi o vakitler… Apartmanda komşunun kızı mı evleniyor, oğlumu askere gidecek yahut en sevdiklerinin kaybı var işte taa içinde hissederdi o zaman ki komşular…kah düğün evi olurdun kah cenaze evi, hep beraber hep birlikte.

Çocukluğumda geç saatlere kadar sokaklarda oyunlar oynardık, öyle çok oynardık ki havalar kararır, ezanlar okunur, anneler balkonlardan çağırır, babalar ellerinde torbalar evlerine dönerdi ama biz hala oynardık…

Ne güzeldi o zamanlar çocuk olmak…Şimdi ise yüksek ve modern binalarda yaşayan bencil çocuklar olduk…

Hayat ne kadar değişti ne sokaklarda oynayan çocuklar kaldı ne kapıları açık evler ne merhabalar ne de tebessümler…

Oynadığımız oyunlar oyuncaklar değişti. Ne bağıra çağıra oynadığımız sokak oyunları ne de ayda yılda bir alınan geceleri bile beraber uyunan oyuncaklar. Oyunlar bilgisayarlara hapsoldu, oyuncaklar türlü türlü ama ömrü bir günlük oldu. Tükettik her şeyi… Güzel olan her şeyi…Sevgiden uzaklaştık… Sevmeyince, saygıdan da koptuk!Tahammülsüz olduk…Heleki Trafikte ,sabırsız ve agresif bir toplum olduk!”Kendini sevmeyen,başkalarını sevemez!

Okul tatilleri ayrı bir heyecandı, arkadaşlarla sokaklarda doyasıya oynamaktı. Karne almak heyecandı. Güzel el yazıları ile yazılı karneleri anne babalara imzalatmak apayrı bir heyecandı…ya şimdi ne oldu!!! Her şey elektronik oldu, hayat kolaylaştı, her şey hızlı oldu, hatıralar yalan oldu…Saygı ve sevgilerimle…Görüş ve önerileriniz için [email protected] adresinden bana ulaşabilirsiniz!