Hijyeni, kalitesi, çeşitleri, Sütlü Nuriye Tatlısı, diyet kurabiyeleri ve Verçenik’in meşhur meyveli dondurmaları yerli ve yabancı turistlerin lezzet durağı tercihleri arasında yerini aldı.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Rize Çayeli doğumluyum. 1996 yılında Alanya’ya geldim. Alanya da pastacılık sektörüne üç ortak olarak başladık. Diğer ortaklar işin zorluğunu görünce bizi bıraktılar. (Gülüyor)  Biz biraz Karadenizli olmanın verdiği zorluklarla mücadele ruhu ile bu işe devam ettik. Gerçekten zor aşamalardan geçtik. Özellikle insan faktöründeki zorluklar bu alanın en önemli zorlukları diyebilirim. Ama çok şükür bu zorlukları aştık, mesafe kat ettik. İşletmemizi genişlettik. Çeşitlerimizi zenginleştirdik. Personelimizi artırdık. Bir usta ile başladığımız o günlerde şu anda 4 usta ile çalışıyoruz. Geldiğimiz nokta bizim için yeterli değil, inşallah daha iyi noktalara gelme arzusundayız.

Verçenik Dondurması’nın hikayesi nasıl doğdu?

İlk başladığım da bir ustam vardı. Bir gün usta işe gelmeyince işin başına ben geçtim. Kazanın başına geçerek dondurmayı pişirmeye başladım. Tecrübem yoktu. O gün dondurmayı yanlış yaptım. Daha sonra sorarak, öğrenerek devam ettim. Dondurma ile ilgili bir insanla karşılaştığımda ben o gün zamanımı onunla geçirmeye çalışırım. Ondaki o birikimi, bilgiyi öğrenmeye çalışırım ve uygularım. Mesela bu yaz Alanya’da tanıştığım İtalyan bir dondurma ustası oldu. 15 gün bir çalışma yaptık. Almanya’da üç tane dondurma işletmesi vardı. Birikimi olan, dünya dondurmasını bilen, İtalyan dondurmacılığını bilen biriydi. Avrupa’daki dondurmacılığı bilen önemli bir insan. Bizim içinde fırsat oldu. Değerlendirdik. Tabi edindiğimiz birikimler oldu. Avrupa’nın damak tadı farklı tabi, Avrupa ile Türk damak tadını birleştirdik.

Kaç çeşit dondurma üretiyorsunuz?

Öyle zaman oluyor ki, 24 çeşitli dondurma tezgahı bize yetmiyor. Mesela şu an elimizde yoğurtlu dondurmamız var. Bisküvili dondurmamız var koyamıyoruz. Sezonda 30 çeşit dondurma çıkarıyoruz. Ama bugüne kadar kaç dondurma ürettiniz diye soruyorsanız 40’a yakın kendi imalatımız olan dondurma çeşidimiz oldu. Vişneli, Yabani meyveler, Hindistan cevizli, pasifora, damla sakızlı, nane, kestane, limon, balbetam, kavun, karamelli, kivi, böğürtlenli, antepfıstıklı gibi 40’a yakın dondurma çeşidimiz var.

Verçenik adı nereden geliyor?

Biz pastane işine başladığımızda Akdeniz yöresine göre bir isim bulduk. Palmiye adıyla hizmet veriyorduk. Fakat daha sonra marka tescili yaptırmak istediğimizde daha önce tescil edilmiş olduğunu öğrendik. Kendi markamızı oluşturmak adına isim araştırmasına girdik. Bulduğumuz pek çok isim tescilli çıktı. Verçenik ismine baktık. Rize- Erzurum arasında bir zirve, bir yayla ismi. Türkiye’nin 8. Yüksek zirvesi ve en zor zirvesi. Dağcıların tercih ettiği bir zirve olduğunu öğrendik. Biz de zorlukları sevdiğimizden olsa gerek bu ismi tercih ettik.

-Son sözlerinizi alabilir miyiz?

Klasik dondurma satış reyonları var, üzeri kapalı. Bizim halkımız bu şekilde satılan dondurmaların yerli üretim olduğunu düşünüyor. Bizim dondurma satış tezgahımızın üstü açık olunca hazır dondurma olduğunu zannediyorlar. Anlatmakta zorlandığımız konulardan biri bu. Bizim halkımız hala daha üstü kapaklı olan dondurmaların yerli olduğunu düşünüyor. Oysa biz yaklaşık 40 çeşit dondurmayı kendimiz üretiyoruz. Bizim dondurmalarımızı tanısınlar, tatsınlar, bizim misafirimiz olsunlar, bizi tanısınlar. Biz 20 senedir bu işe gönül verdik. 20 senedir en iyi ve en kaliteli şekilde dondurma üretimini yapmaya çalışıyoruz. En doğalını, en sağlıklısını yapmaya çalışıyoruz. Çekinmeden dondurmalarımızı tatmalarını arzu ediyoruz.