Devlet Baba'nın yumruğunu ilk kafamda hissettiğim gün henüz 6 yaşını yeni bitirmiş 7'sinden gün almamıştım .
   Oysa anam beni "Ölüm artığı " diye severdi .Ben doğmadan önce ölen dört kardeşimin tüm sevgisini bana vermişti.Doğduğum gün bizim köyün dışındaki ulu çınara (Şimdi o çınar anıt ağaç olarak korumaya alındı)çaputlar bağlamış ,adaklar adamış .Ne zaman düşüp  kafamı ,gözümü yarsam "Şu çocuğun adağını yerine getiremedik " diye hayıflanırdı .O kadar zayıftım ki ,ıncecik boynumun üzerinde kocaman bir kafa Santa Maria armudu gibi sallanır dururdu .Görenler sıska bedenimin üzerindeki o kocaman kafayı nasıl taşıdığına hayretle ,acıyarak bakarlardı .Sokağa çıktığım zaman anam rüzgar uçurmasın diye cebime ağırlıklar koyardı.
   Her şey babamın elimden tutup ilkokula kaydımı yaptırıp "Hocam bunun eti senin kemiği benim "dediği gün başladı.İki odalı bir binada başladım ben ilkokula.1.2.3.Sınıf öğrencileri bir odada ,4.5.Sınıf öğrencileri diğer odada öğrenim görürlerdi.O yıllar kâğıt kalem bulmakta güçlük çekiyoruz .Havaların iyi olduğu günlerde okulun bahçesine çıkar ,ellerimizde kalem gibi ucu sivriltilmiş çöplerle toprağı kazıyarak yazdıklarımızı hecelemeye çalışırdık .(Sümerlerin MÖ 3500Yıllarında bulduğu Çivi Yazısının pratiğini yapıyorduk aslında)Çoğu zaman yazdığımı hecelemekte zorlanırdım O zaman öğretmenin yumruğu Battal Gazinin gürzü gibi kafama iner "Şu kocaman kafanın içinde hiç mi beyin yok " diyerek beni azarlardı .Sanki koca kafanın içinde beyin olmaması benim suçum.
   Sonraki yıllarda anladım o kafama inen yumrukların Devlet Baba'nın yumruğu olduğunu .Çünkü köydeki öğretmen Devlet Baba'nın eli ayağıydı. 
   Adam olmam için İlkokul sıralarında başlıyan dayak(Cennetten çıkma)Fakülte yıllarında polis jopuna, sıkıyönetim yıllarında postala dönüşerek bedenimin her yerinde kendini hissettirdi .
   Devlet Baba sorgulanmayı sevmiyor ,farklı düşüncelere tahammülü yok.Kendi kutsalları var ,kutsallarına bizimde saygı duymanızı istiyor .Kısaca Biat et ,rahat et diyen bir BABA.
   Sinop'da bulunduğum sıra aylardan Ekim Ayı .Meydanda toplanan büyük bir kalabalık gördüm .Ankara Gar Katliamında ölenleri anmak için meydanda miting yapılıyor .Etraf polis kordonu altında  .Kalabalığa doğru ilerledim ,bir polis yanıma yaklaştı "Amca kalabalığa girme ne olur ne olmaz ezilirsin "deyince anladım.Devlet Baba'nın gözünde ben artık korunmaya muhtaç bir ihtiyardım.
    Gülücükler yüzünüzden hiç ama hiç eksilmesin.