Eğer kendimizce bir derdimiz var ise Müslümanlık adına, İslam adına, dini hayatımız yaşayışımız adına bunları konuşalım kardeşçe...Bir birimize uzak durmanın bir anlamı yok, bakın ülkemizi cehenneme çevirmeye çalışan bir sürü kafir var  yeryüzünde...Sağımızda solumuzda binlerce hain  kişi, ülkemizin altını üstüne getirmek istiyorlar...

Sonra içimizdeki beyaz adamlar, serveti Tanrı edinenler çok zalimler, ve acımasızlar, kendilerinden kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmüyorlar, bunları neden görmek bilmek istemiyoruz?

Gel bir birimize bilgi pazarlamadan, bir birimizin bilgisini dövüştürme den "benim bilgim senin bilgini döver demeden" yani kardeşçe yani insan gibi, kalp sahiplerinin yaptıkları gibi bunları konuşalım,  ve bunlar üstüne düşünelim...Yoksa çok canımızı acıtacaklar tüccarlar...

Her biri bizi pazarlayan, bizim üstümüze hayal kuran kişiler her yerde...

Kimisi yarınlarımızı kimisi umutlarımızı kimisi hayallerimizi, kimisi inancımızı  pazarlıyorlar...Ve her pazarlık onların  kendi çıkarlarına...Sen fakir kalan, yoksul yaşayan bir siyasetçi gördün, duydun mu...Şu televizyonlarda "bize din anlatan İslamdan söz eden adamlar" kaç  yüz bin dolarlık evlerde oturuyorlar biliyor musun? 

Kandırıyorlar bizi, bizi çok fena kandırıyorlar her biri, yani ahaliyi, yani halkı...Sorumuz olsun kendimize, kandırmıyorlar mı?

Burada dönelim kendimize...

Hani şimdi biz, sen veya ben aklımızca güzel sözler ediyoruz ya, başkalarını bilgilendirmek için...Sahi nereden biliyoruz, bu sözlerin doğru sözler olduğunu?  Ya yanlış sa...Ya yanlış sözler ediyorsak doğru sanarak...Onun için birlikte kalp kalbe göz göze, ve kardeşçe  bazı şeyler üretmemiz ortaya koymamız gerek...

Karşılıklı bilgi alış verişi  bilgi değişimi yapmamız gerek...Ben söyledim oldu, benim söylediğim mutlak doğru demek şeytani bir duruş, iman etmiş biri olarak bunu bilelim artık...Bir birimizin kolunu kanadını kalbini kırmaktan vazgeçelim ne olur, olmaz mı? 

Zira çok fazla üzdük bir birimizi, çok fazla uzak kaldık, çok fazla kavga ettirdiler bize...

Biliyor musun? Şeytan bir adım geri çekilmedi söyledikleri konusunda...Biz aklımızda tutalım insan yanlış söz edebilir, yanılabilir insan...Ben yanılmam diyenler, kendilerini Aziz Allah'ın yanına iliştiren Nemrut düşünceli kişilerdir...

Ne mi demek istiyorum?

Yaşadığımız hayatın içinde, inancımıza iman ettiklerimize, sonra amellerimize ibadetlerimize namazlarımıza ayrı bir yer ayıralım...Oruca ayrı bir yer ayıralım, iyi işlere ayrı bir yer ayıralım, kitaba ayrı bir yer ayıralım, Peygamberimizi anlamaya ayrı bir yer ayıralım...Ayırmamız gerekli değil mi sence? Bunların her biri bizim kıymetlililerimiz değil mi?

Mesela bilelim serada salatalık toplamakla, veya biber toplamanın, namaz kılmak ile aynı olmadığını...Namaz kılmamız için daha özel vakitlerimiz olmalı bizim...İçinde dünya ve para sayısı olmayan vakitler...Biz bu vakitlerin var olması gerektiğini unutanlardan olduk...

Sadece bedenimizle değil, kalbimiz ile de hareket ve dua  içinde olmalıyız kıyamda ve secdede...

Bahçe sulamak ile namaz kılmak aynı olmamalı bir Mümin için...Bundan deriz kendimizi düşüncelerimizi bilgilerimizi yenileyelim diye...

Değerli kılalım dua ve namaz vakitlerini...İyilik yapma zamanlarımız olsun, ve o zamanlar özel olsun...Sevdiklerimize ayırdığımız zamanlar olsun, ama özel, yani onlar için...

Aziz Allah için ayırdığımız zamanlarımız olsun, yalnız yüzümüzün ve kalbimizin ona dönük olduğu...Anlatabildim mi?

Hoşça kal güzel kardeşim...Unutma en güzel vakitleri kulluğumuza ve ibadetlerimize namazlarımıza dualarımıza ayırmamız gerekli...