Dövizdeki artışla birlikte sosyal medya kahramanları da ortalığa çıkmaya başladı. İnsanlar ekonomiye çözümler aramaya çalışırken klavye kahramanları hemen başladı boykot çağrılarına. Amerika’nın ürünlerini tüketmeyelim boykot edelim çağrıları bir bir yayıldı. Peki bu talepte bulunanlar bunları gerçekten uyguladı mı benim merak ettiğim konu bu. Size bu konuyla ilgili analizlerimi anlatmak istiyorum.

Amerika ekonomisinin en büyük değeri hangi ürünler diye bir göz atalım. Dünya’nın en zengin adamı unvanını yıllarca taşıyan Bill Gates yani Microsoft’un kurucusu, ABD ekonomisinde önemli bir mihenk taşı. Hani bu bilgisayarlarımızda oynadığımız oyunları internette sörf yaptığımız sistemlerin ana temelini kuran adam yani. Saniyede 250 dolar kazandığı iddia ediliyor. Peki boykot çağrısı yapanlar bilgisayarlarını çöpe attılar mı? Yoksa o bilgisayarlardan klavye kahramanlığı mı yapıyorlar. 

ABD Ekonomisi sanki Coca Cola ve Apple firmalarına bağlıymış gibi boykot çağrısı yapılıyor. Hatta sosyal medyada gerçekten beyninde ne düşündüğünü anlayamadığımız insanlar binlerce lira ödedikleri ıphone telefonları kırarken video çekiyor ve o videoyu ABD ürünlerine boykot çağrısı yaparak yine ABD’ye ait internet ağı ile ABD’ye ait sosyal medyaya paylaşıyor ve bu paylaşımlar sayesinde sosyal medya siteleri para kazanıyor. Çok ironik bir durum değil mi? Hem de belki de hala taksitini ödediği ıphonu kırıyor, ABD’de buna çok üzülmüştür diye düşünüyorum. 

Ben boykot çağrısı yapanların ağzından Google, Facebook, İnstagram, Whatsapp, Youtube ve Windows kelimelerini duymuyorum. Halbuki ABD Ekonomisinin temeli bu firmalarda. Dünya’nın en çok para kazanan firmaları bunlar. Yani gerçekten boykot isteyenler şov yapmayı sevdiği internet ağını kapatmak zorunda. İnternetten vazgeçemedikçe boykottan da bahsetmek anlamsız. Iphone almasan ne olur ki diğer seçenekte kullandığın Samsung, Vestel, Casper vs. hepsi ABD malı işlemci kullanıyor. Ya da en etkili olarak Andorid İşletim Sistemi kullanıyor. Android ise Google şirketinin ürünü. Bununla birlikte ülkenin tüm güvenlik sistemi, şirketlerin maliye sistemleri yani kısacası hayatımızdaki her şey Microsoft’a ait Windows bilgisayarlarda işlem görüyor. 

Gelelim Coca Cola’ya. Her ABD nefretinin odak noktası İsrail düşmanlığının odak noktası Coca Cola, aslında konunun çok dışında. Çünkü Coca Cola şirketinin yüzde yüzü halka açık durumda. Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in de Coca Cola’da yüzde 0.8 hissesi var. Ama en büyük hissedarlar Qatar ve Suudi Arabistan şeyhleri. Yani Coca Cola’yı boykot etmemiz ABD’nin de çok umurunda değil. 

Daha da ilginç bir bilgi daha İsrail’e silah gönderiyor denilen Coca Cola’nın Filisitin’de 3 fabrikası var. Fabrikaların biri Gazze’de. Bu fabrikalarda yüzlerce Filistinli çalışıyor. Coca Cola Filistin’in 3’ncü büyük işvereni durumda. Yani boykot aslında İsrail’in işine de geliyor olabilir! Bazı boykot çağrılarında Nokia’da var hem de İsrail malı olduğu söyleniyor. Nokia Finlandiya’nın kablo markasıdır. 

Ucuz kahramanlıkları bırakıp, sosyal medyada boykot çağrıları yapmadan önce biraz okumak ve bize bu denli kötülükler yapan ülkelere neden bu kadar bağımlı olduğumuzu düşünüp, bu bağımlılıktan kurtulmanın yollarını bulmamız gerek diye düşünüyorum.  

Pakistanlı Müslüman Siyasal Bilimci Dr. Faruk Saleem’in2010 yılındaki bir yazısından alıntıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Dr.Saleem’in verdiği bilgilere göre bu oyunlardan kurtulmanın, ABD ve benzeri güçler ile mücadele etmenin tek bir yöntemi var o da EĞİTİM….

“BM Kalkınma Programı’na göre Hıristiyan dünyasında okuma yazma oranı yüzde 89, 15 ülkede yüzde 100
Müslüman dünyasında okuma yazma oranı yüzde 40. 

Herkesin okuryazar olduğu tek bir Müslüman ülke yok. 

100 Hıristiyan’dan 40’ı üniversite mezunu… 

100 Müslüman’dan sadece 2’si… 

1.5 milyarlık Müslüman dünyasındaki 57 ülkenin gayri safi milli hasılasının toplamı 2 trilyon doların altında.

Buna karşın 310 milyon nüfuslu ABD, tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretiyor.”