Öyle bir şarkı olmalı ki, vatan sevgisini unutanlara hatırlatsın. Geceleri yataklarında rahat rahat uyuyanları uyandırıp, cephede, teröristlerle canlarını verenler için uykuları kaçsın.. Sınırlarımızdaki mayınlardan korkmamayı öğretip, içimizdeki yaşayan hain mayınları patlatsın.

Bu güzel ülke için can veren dedelerimizi hatırlatıp, daha fazla şehit verilmesin. Türkiye de yıllardır süre gelen adına terör denen bu belayı başından atsın. Öyle bir şarkı olsun ki, Türkiye'yi ağzının suları akarak bölmeye çalışanların ağızları cayır, cayır yansın. Terörü destekleyen ülkeler de dinlesin bu şarkıyı ve taş kalpleri erisin.

Gencecik askerlerimiz, gencecik fidanlarımız parça parça  edilirken, sırıtanlar, haz duyanlar, hatta onlara açıktan sahip çıkanların içine ateşlerin en büyüğü düşsün. Laik Türkiye Cumhuriyeti kurulurken,  çekilen acılar ve sevgili Atatürk'ümüzün yaşadıklarını anımsatsın.  Bizleri oyalayanları, çabuk unutmayı ve uyutmayı kendilerine  görev sayanları titretip kendine getirsin. Paraymış, mal mülkmüş, hepsinin insanoğlunda geçici olduğunu anlatsın. İnsanlar daha duyarlı olmalı bu şarkıyla, daha fazla anlamalı ve bu dünyaya sadece ama sadece bir müddet için geldiğini, asıl misafirin kendisi olduğunu  unutturmasın. Hani Padişahlar, hani saltanatlar, ya, Hitler, Saddam’lar, neredeler diyerek oturdukları koltukların hiç de sağlam olmadığını hatırlatsın. Milyonlarca insan  bu dünyadan gelip, geçiyor, yüz binlerce  insan öldürülüyor, ne için, kim için? Neden diye bu şarkı düşündürsün. Bu şarkıdaki notalar, teneffüs ettiğimiz hava da her yere ulaşsın. Duyanlar savaş denen acımasızlığı, sınırlarının içine almasın.

Böyle bir şarkı, acımasız, duygusuz, vicdansızlığın, acıtmadığı günler olabilir mi? Hırsların arttığı, bencilliklerin, sadece benlerin  olduğu bir dünyada yaşamanın zorluklarını çeke çeke yaşamaya, hala öğrenmeye çalışıyoruz. Acımasız eller, “başı gövdeden “ayırabiliyor. Acımasız analar, 10-15 lira için evladının katledilmesine yardımcı oluyor. Ya sevgiler, onlara ulaşabiliyor muyuz? Halbuki gerçek bir sevgi için fedakarlık yapabilecek bir sürü güzel gönüller hala inliyorlar, ne olur bir yudum sevgi, hani nerede? Yaşamak lazım, sevgi ile acının üstünü yosun tutmasın, sevmeyi yeniden öğrenmenin yolları bazı kanalların  dizilerindeki gibi geçmiyor, örnek olacak  güzellikler olmalı, şiddetten uzak olmak lazım. Aslında halk olarak ruh dünyamız inanılmaz boyutlarda aç, geçekten sevgiye çok ama çok muhtacız. Medyadan her saat başı haberlerinde bu gün “SON DAKİKA” ne olacak diye bekler olduk farkın damıyız? Ben ve benim yaşıtlarım belki de biraz rahat büyüdük. Acımasızların, acıtmalarını fazlaca yaşamadık. Ya içinde yaşadığımız şu günlerin çocukları neler yaşamıyor ki, en basiti evlerinin önünde bile rahat oynayamıyor?  Başlarına ya tuğla ya da beton vs. düşüyor Teknoloji katilleri oluveriyor. Çocuklar komşuların acımasızlığına da tanık oluyor, kavgalar, küfürler, silahlar ya da bombalar, günümüzde çocuklar bunları bol bol yaşıyor, insanlar komşularına kızıp kapılarındaki ağaçların bile kafalarını uçuruyor, bu bir tehdit değil midir? Yani kafamı kızdırma haa..! İşte toplumun zorlukları. Sevgisizliğin acıttıkları, hatta kanattıkları. Başımızda bizi idare edenler de stresli, birbirlerini öyle tersliyor ve hakaretler ediyorlar ki, ”düşman kardeşler” gibi. Biraz örnek olsunlar, gençliğin hevesleneceği, onları örnek alabilecek o kadar çok gönüllüler var ki. Son seçimleri ele alalım. Seçimi yakından yaşayan biri olarak çok şeye tanık oldum. Başı hep para çekti. para para para! Etraftan duyduğumda aynı şeydi paran varsa kazanırsın! Ben dağıtamadım, kapıma gelip dert yananların çoğunluğu,  kredi kartı mağdurları  idi, talep ettikleri de büyük rakamlardı. Ben bu konuda yardımcı olamayacağımı söylerken de utanıyordum, ne için mi? Oyların alınabilmesi için neler dağıtıldığını duyduğum için ne yazık ki siyaseti kirleten paranın seçimlerde ne kadar da önde olduğunu fark etmiştim. Türkiye’nin  dürüst siyaset ve siyasetçilere ne kadar da çok ihtiyacı olduğunun unutulduğu için çok  ama pek çok düşünmek gerektiğini artık birilerinin hatırlatması gerek ki siyaset daha fazla çamura batmasın. Ve ne olur, sevgisiz kalmayalım,  çevremize biraz sevgi ve saygıyı esirgemeyelim. Şarkılar aslında içimizde, onu dışarı yansıtalım.