Aslında tam bilmiyorum bu yazının zamanı mı ama yazmak geçti içimden... 

En azından konuşuruz karşılıklı, ne olup olmadığımızı anlamaya çalışırız...

Evet, binlerce imam hatip lisesi, yüzlerce İlahiyat fakültesi ve yine on binlerce resmi gayri resmi Kuran kursu var ülkemizde…

Elbette güzel bunların olması… 

Ama niçin varlar, bize göre unların bir karşılığı olması gerekmiyor mu? 

İnsanın daha iyi insan sokakların daha merhametli olması konusunda bir katkısı olması gerekmez mi bu kurumların?

İnsana dair sözleri olması gerekmiyor mu bu kurumların, burada okuyan arkadaşların, orada okutanların?

Var mı? Bana göre göre yok… 

Hiç mi hiç katkıları yok ülkenin kalbinin canlı kalmasına, ruhunun diri kalmasına ve aydınlık kalmasına sokakların…

O zaman neden sormayalım nerede yanlışlık var, biz nerede hata yaptık, bunca dini kurum neden var, ülkenin maneviyatına bir katkısı olmayacaksa?

İyi niyetle kavga etmeden, bir birimizi dışlamadan bunları konuşursak sanırım anlarız nerede hata yaptığımızı veya yanıldığımızı…

Bu ülke nereye gidiyor, bu kentler neden bu kadar günah yığını diye sorusu olanların derdi olmalı bu işler...

Sahi bu ülke nereye gidiyor?

Neden hep şikâyetçiyiz ülkenin gidişatından da, hep başkalarını suçluyoruz?

Bizim hiç mi suçumuz yok, bu olanlardan, benim hiç mi suçum yok, öyle bir kenara çekilmekle günahlarımızdan kurtulacağımızı mı sanıyoruz?

Yok öyle bir şey...

Yangına odun taşıyanlardan olduk pek çoğumuz...

Çünkü yaptığımız işlerin pek çoğunda kendi menfaat ve çıkarlarımızı önceledik...

Mesela çocuklarını İmam hatip okullarına gönderenler, bu işi böyle yapmakla Müslüman kalacaklarını sandılar…

Yine sandılar ki çocukları dini imanı İslam’ı öğrenecekler oralarda, ve ülkeye ailesine yarayışlı insanlar olacaklar…

Oldu mu?

Binlerce imam hatip okulundan yüzlerce İlahiyat Fakültesinden, on binlerce Kuran kursundan kaç sağlam iman etmiş insan çıktı, bilgisi olan var mı?

Ne çok bir birimize benzer olduk, ne çok kandırır olduk kendimizi… 

Sonra kalkıp soruyoruz “ne olacak bu ülkenin hali?” diye…

Bizim halimiz ne olacak ona bakalım önce…

Hayatımızda ne Allah’ın rızası kaldı, ne Aziz Nebinin sözlerinde hayatından bir parça…

Ama nedense her şeyi bilen insan olduğumuzu iddia ediyoruz pek çoğumuz..

Siyaseti bilen, dini bilen hak hukuku bile, ama sonra şikayetçi olan, bu ülkenin gidişi nereye diye…

Neden bu kadar zalim insan, neden bu kadar bencil ve çıkarcı diye… 

Bir kere bilelim, o insanlar bizim insanlarımız kardeşlerimiz amcaoğullarımız teyze çocuklarımız veya biz kendimiz…

Araya sıkıştırıp diyelim...

Hani şimdi yerel seçimler var ya, oy vereceğin insandan nasıl bir beklentin var mesela?

Yok mu diyorsun? Kendini kandırmaktır bu. Her birimizin konuştuğu şeyler, bu işler böyle oluyor diye...

Yerel idarecilerin yani belediye başkanlarının asla hatırlarını kırmadığı kişiler o beldenin güç ve servet sahipleridir, bir de kendilerine oy veren kişiler...

O kişilerden olmak adına, oy veriyoruz çoğumuz... 

Bir torpil bir hatır sahibi olmak adına, belediyeden hakkımız olmayan bir şeyleri talep etmek adına…

Sormayalım mı, bunlar tabi olduğunu söylediğin dinin neresinde var? Aziz İslam’ın neresinde var, başkalarının da hakkı olan, bir şeye talip olmak?

Yanlış iş bunlar...

Şimdi diyeceksiniz ki, bütün bunların İmam hatip liseleriyle, İlahiyat Fakülteleri veya Kuran kurslarıyla ne alakası var?

Söyleyelim o zaman…

Bir kaç ay içersin de yapılan büyük bir araştırmaya göre ülkede insanların, gençlerin adamların kadınların Allah ile olan bağı inancı imanı daha bir azalmış...

Daha yanlış işler, hatalı işler yapıyorlar insanlar… 

Daha çok çıkarcı ve menfaat olmaya başlamış insanlar, dinin emir ve yasaklarına eyvallah diyecek insan sayısı çok azalmış… 

Namaz kılan sayısı da, İslami hassasiyeti olanların sayısı da…

Kimsenin umurunda değil komşu hakkı insan hakkı kardeş hakkı…

Ahlak anlayışının değiştiğini, herkes söylüyor artık… 

Ne dinin ne geleneklerimizin öğreti var insanların üstünde…

Demek ki bir yerlerde büyük yanlışlar var ki, biz sözünü ettiğimiz kurumlardan mezun olan insanları bir yerlerde göremiyoruz, olmaları gerektiği gibi…

Biraz acı oldu, ama yapacak bir şey yok…

İyilikler dilerim her birinize…