Eğitim, evet her şeye önce rağmen eğitim. Değişen dünya ya,  ayak uydurmanın tek şartı eğitim. Yaşamın her aşamasında ihtiyacımız olan her şeyde eğitimin katkısı çok fazladır.

 Konuşulduğu kadar kolay değildir. İnsanların çok az bir kısmı, biraz da şansının yardımıyla belki bir yerlere gelebilir. Günümüz de  iyi bir eğitim alan kişi ya da kişiler de yanlışlar yapabilir. Bu gün profesörlük mertebesine erişmiş, ya da eğitimci olan bazı kişiler hala hazımsızlıklarını atamamış olacak ki, Laik Cumhuriyeti, ve sevgili Atatürk’ü içine sindirememiş karanlıktan çıkamamış, eğitimcilerinde olduğunu biliyoruz.

 Bu kara zihniyetli eğitimcilerle, Cumhuriyetimize ve Atamızın devrimlerine karşı çıkan bu zihniyette olanları gözlemlemek de kolay değildir. Dernek kuruyorlar, bu dernek çatısı altında zaman, zaman paneller, açık oturumlar yapmakta ve  karanlıklardan bahsetmektedir. Burada bir generalimizin sözü geldi aklıma  “bir insan 99 tane iyi puan alabilir, ama 100’ncü puanı o kadar kötüdür ki bütün iyi puanları da götürür” Bunlar da 100’üncü puanı çok kötü aldılar.

Bu zihniyette olanları zaten toplum dışlar, kanunlarda gereken cezayı verir. Bu bahsettiğim kesim  Laik Türkiye Cumhuriyetine ve Atamıza  dil uzatmaya başladılar.

Dilerim günü geldiğinde adalet önünde hesap verirler! Her insan bir değildir. Tıpkı  “Beş parmağın” aynı olmadığı gibi.

Adı geçen bu karanlık sevdalıların tek bir amacı var, o da Türkiye’yi karalamak! Cumhuriyet çocukları olmalarına rağmen, hala benimseyememiş, karanlıklarda kalmışlardır.

PKK, teröristleri gibi  vatanı bölmeye çalışıyorlar. Başaramayacaklar, arada sırada böyle sesler duyduk, ama her seferinde Laik Türkiye Cumhuriyetinin kanunları bu zihniyetleri alt etmesini bilmiştir.

 Menemende, bir kaç yobazın kışkırtmasıyla, gencecik bir subayın “Kubilay’ın” kafasını kesip, sokaklarda dolaştıran da bu “ kara zihniyet” değil miydi ?

Laik Türk Cumhuriyetini kimse lekeleyemez, Laiklik, ilelebet sürecektir. Bizler kadınımız, erkeğimizle Atatürk’e, Cumhuriyete, Askerimize  daima sahip çıkmışızdır, çıkacağız da! Bu konuda kimsenin bir şüphesi olmasın. Bizler “Cumhuriyet Işıklarıyla” büyüdük, çocuklarımız, torunlarımız, ilelebet bu “IŞIĞA” sahip çıkacaktır.