30 Ağustos'un şanlı tarihin gurur sayfalarından bir tanesi olduğunu ifade eden Karaloğlu, "Bugün bizler bu büyük Zaferin 97'inci yıl dönümünü kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Bu büyük zafer, bu topraklardaki son şaheserimiz olan Cumhuriyetimizin diriliş müjdesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu müjdeleyen bir cemredir. Aziz milletimizin, bin yıldır yaşadığımız bu topraklarda, ilelebet kalma kararlılığının bir göstergesi ve ilanıdır. Diğer taraftan, bu büyük zafer, köşeye sıkışmış, işgale uğramış, darda kalmış, şehit olmuş, canı yanmış, inancı ve kararlılığı dışında her şeyini kaybetmiş olan aziz milletimizin neleri başarabileceğini tüm dünyaya net olarak göstermiştir. Bilinmelidir ve hiç unutulmamalıdır ki bu topraklarda bin yıllık kökleri olan 30 Ağustos ruhu, 97'inci yılında da hala canlıdır, diridir, yaşamaktadır. Bu ruh, birlik ve beraberliğimizin güç kaynağıdır. Milletçe bağımsız yaşama irademizin nişanıdır. Bugün milletçe aynı ruh ile mücadele veriyoruz" diye belirtti.
"Serden geçmeye hazır ve kararlıyız"
Birliği ve bütünlüğü tehdit edenlere karşı vatan için, şanlı bayrak için candan, yardan ve serden geçmeye hazır ve kararlı olduklarınına altını çizen Karaloğlu, "Dün Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Büyük Taarruz'da olduğu gibi, yakın dönemde 15 Temmuz'da olduğu gibi, bugün ve yarın da bekamıza sahip çıkacağız. Kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Aziz milletimizin müşterek hissi olarak, “Bağımsızlık benim karakterimdir” demiştir. Bir asır sonra, milletçe biz de aynı bilinç ve düşünceyle, büyük zaferi idrak edeceğiz ve “Bağımsızlık bizim karakterimizdir” diyeceğiz. Bir ve beraber var olacağız, bir olacağız, hür olacağız. Bu ikrarla, bu topraklarda yaşamaya, atalarımızın bizlere bıraktığı mirasa sahip çıkacağız. Bu duygu ve düşüncelerle, büyük zaferin 97'inci yıl dönümünde; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; bu toprakların bedelini canları, kanları ve alın terleriyle ödeyerek bizlere emanet eden Aziz Şehitlerimizi ve kahraman Gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum" ifadelerini kullandı.
