Yerel seçimler yaklaştıkça, siyasilerin yaptıkları açıklamalar ortamı ısıtmaya başladı. Bu ısınma olurken de ABD Fırat’ın doğusuna çekilecek dediği YPG, PYD, PKK’ya kucak açmaya devam ediyor.

Bir oyun oynanıyor ve inşallah bir oldu bittiye getirilecek hatalar yapılmaz. ABD resmen sınırımızda,  ayrı bir devlet kurma çabası başlamıştır.

Türkiye’nin coğrafi bakımdan bulunduğu konumu hazmedemeyen bazı Türk düşmanı ülkeler, son kozlarını oynamaya başladı. Bizler  vatandaş olarak çok dikkatli davranmalıyız. Kadınımızla, erkeğimizle, demokratik ve laik Cumhuriyetimize ve ülkemize sahip çıkmak için elimizden geleni de yapmak zorundayız.

Tam bu sorunlu günlerde, ortalığı karıştırmanın uygun olduğunu düşünen bazı kadınlar var. Bunları çalıştıran firmalar lütfen elemanlarınız sadece işini yapsın, alışverişe gelen müşterinizin başının açık olması neden bu bayanı ve yanındaki türbanlı hanımları rahatsız eder ki? Yok başı açık müşteri istemiyorsanız, kapınıza, vitrinize bir not iliştirin, başı açık bayanlar giremez diye. Bakın bunu sakın yapmayın , iyi niyetle söylenmiş sözlerle alay etmeyin, bir de buna başlarsanız, sonu hiç iyi olmaz. Kadın, kadına karşı olursa işte o zaman çok üzüntüler yaşanır. 

Bu konuyu bile bile dile getirenler çok dikkat etmeliler. Yine üzerine basarak dile getiriyorum ki, seçimlerde kadınlarımızda etkin olmalı, hakkını kollamalıdır.

Laiklik en önemli meseledir. Bizim ülkemizde meydana gelecek kaos, bizi çekemeyen, Türkiye’de çıkacak karışıklıkları bekleyen aç kurtların mutlaka bu karışıklıklardan pay çıkarmaya çalıştıklarını unutmayalım.

Türkiye de işsizlik aldı başını gidiyor. Ekonomik sıkıntılar yoğun, pahalılık, kadına şiddet, halkı bıktırdı. Türk halkı da artık seçtiği insanların güvenilir olmasını istiyor.

Bugün ülkemizi bölmek için yapılan çalışmalar, eminim ki bütün vatandaşlarımızı huzursuz ediyordur. Seslerini duyurabilmek için bu ülkenin vatandaşlarını ayıran insanlar, kazdıkları kuyuya düşecek, ne ekerlerse onu da biçeceklerdir.

Cumhuriyetimiz kurulurken ve kurulduktan sonra da, çatlak, kara sesler gelmiş, çeşitli isyanlar yaşanmıştı. Ülkemizi tekrar o kötü günlere götürmek isteyenler, yine baş rol kapmaya çalışıyorlar. Bizlerinse aklımızdan çıkarmamamız gereken, laik Cumhuriyetimizin  bekçisi olmak. Müslüman bir ülke olarak da, dinle  siyaseti birbirinden ayırmaktır. 

Türkiye’nin ileriye gidip, yükselmesinden korkan ülkeler, şunu iyi bilmeliler ki, her türlü zor günlerde bütünleşmeyi bilen Türk halkına sahiptir. Savaşta, barışta, doğal afetlerde el ele olmasını bilen, ciddiye alınması gereken bir ülkeyiz. Bilirsiniz ki, kurtlar sisli havayı sever. Ülkemizi hep aydınlık ve  en güzel günlere birlikte götürelim.