Alanya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Mehmet Ali Dim ile Gaye Coşkun ALKÜ’lü gençlerle “Yeni Medya” konulu söyleşide bir araya geldi. Söyleşiye ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, ALKÜ Genel Sekreteri Fatih Özdemir, ALKÜ’lü akademisyenler, öğrenciler ve gazeteciler katıldı. 

“Basın bir kuvvet, bir mektep ve bir rehberdir” 

Rektör Pınarbaşı, “Artık dijital bir cağda yaşıyoruz ve hepimiz günde defalarca sosyal medyayı, haberleri kontrol ediyoruz. Tabi ki basın hayatımızın önemli bir parçası. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün basın hakkında şöyle bir sözü var. “Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.” 

ALKÜ Rektörü Pınarbaşı basının yakın tarihte 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinde etkin bir rol oynadığını dile getirerek; “Basının gücünü her zaman görüyoruz. Malumunuz 15 Temmuz hain darbe girişimde de bir gazetecinin Cumhurbaşkanımıza bağlanarak halkla buluşturması sayesinde bu girişim engellenmiş oldu. Bu bile basının kitlere ulaşma, kitleri aydınlatma ve bir şeye yöneltmek konusunda ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.” 

“Yeni medya geleneksel ve sosyal medyanın birleşimidir” 

Ardından yazılı ve görsel basının masaya yatırıldığı söyleşide geçmişten günümüze genel değerlendirilmelerle Mehmet Ali Dim ile Gaye Coşkun tarafından karşılıklı soru-cevap eşliğinde ‘Yeni Medya’ kavramı konuşuldu. ‘Yeni Medya’ kavramı üzerinden sosyal medya araçları ve yazılı basının geleceğine yönelik değerlendirmelerin yapıldığı söyleşide Mehmet Ali Dim, geleneksel medyayı çeşitli yemekleri daha geniş bir zamanda tüketebilen bir restorana, sosyal medyayı ise daha kısa zamanda yemek ihtiyacının görüleceği bir fastfood mekana benzeterek ‘yeni medya’ kavramını ise her ikisinin karışımı olarak açıkladı. Dim, “Facefood besinler nasıldır? Kolay ulaşabildiğiniz, pratik lakin sağlıklı olup olmadığı her zaman tartışılan bir beslenme çeşidi. Lakin geleneksel bir lokanta için bu tartışmaları duyamazsınız. Geleneksel ve profesyonel anlamda icra ettiğimiz gazetecilik mesleğinde de durum aslında tam olarak böyledir. Geleneksel medyada nitelikli ve kendine özel, insanların daha çok doyduğu haberler bulursunuz. Sosyal medyada ise pek çoğu da yanlış olan küçük bilgiler bulursunuz. İşte yeni medya dediğimiz kavram bu ikisinin karışımından oluşuyor. Yeni medya kavramının ortaya çıkışıyla birlikte de 3 milyar insanın internete bağlı olduğunu düşündüğümüzde bu 3 milyar insanın da gazetecilik yaptığını görüyoruz” dedi. 

“Medyada kadına yönelik kullanılan dile soru işareti” 

AGC Başkan Yardımcılığı yapan ve aynı zamanda çiçeği burnunda bir kadın haklarını koruma derneğinin de başkanlığını üstlenen Gaye Coşkun ise “Gazetecilerin görevi, haber kaynağına gitmek, gözlem yapmak, notlarını almak, soru sorup daha fazla bilgi edinmek ve haberi en doğru, doyurucu şekli ile getirmekti. Getirene kadar zaten doğru olmak zorundaydı. Lakin bugün karşı karşıya olduğumuz manzara hiç böyle değil. Hız yarışı yeni medyada bilginin doğruluğuna inanılmaz bir engel. Çünkü ‘İlk ben yayınladım’ kaygısı, yanı sıra reyting kaygısı var bugün dünyada. Bu kaygı neden var peki? Reyting medyanın ticari yönünü etkiliyor, dolayısıyla reklam verenle ilişkinizi etkiliyor. Dolayısıyla zamana karşı vermiş olduğunuz bu yarış bilginin doğruluğunu test etme sürecini ortadan kaldırıyor” diye konuştu.