Yıllardır Alanya’da işyerleri kapanıp açılıyor. Cazibe merkezi olduğumuzdan dolayı, kendine yeni bir gelecek sağlamak isteyen, şehrimize gelip yüksek dükkân kiraları ödeyerek bildiği bilmediği bir işe bin bir hevesle soyunuyor.  

Zaman geçtikçe görüyor ki yaptığı işin bu kiraları bu masrafları karşılaması mümkün değil.

Açmış bir kere ne yapsın biraz dayanıyor, biraz kredi, biraz eş dost yardımı ile ayakta kalmaya çalışıyor. İşler biraz düzelecek gibi oluyor. Hemen yanına, karşısına aynı işyerinden bir tane daha açılıyor. Umutlar yine yok oluyor.

Gazeteleri okuyor, etkili yetkili adamlar gelecek yıl turizm söyle iyi olacak böyle iyi olacak diyorlar.  Tekrar içi umutla doluyor, sabredersem bu kışı çıkarırsam, bak kefeni yırtacağız diyor. Gelecek yıl oluyor, hiç dedikleri gibi olmadığı gibi, aklına gelmeyen bir sürü olumsuz meselelerle karşılaşıyor.

Nerdeyse 24 saatini işe verip çırpınmaya başlıyor. Evini eşini çocuklarını nerdeyse unutacak hale geliyor. Yinede bir türlü düzlüğe çıkıp ‘ohh be’ diyemiyor. Elindeki avucundakinden olduğu gibi, ödeyemeyeceği borçlara sahip oluyor. 

Bu ve bunun gibi hikâyeler gözümüzün önünde yıllardır yaşanıyor. Ne yapalım düzen böyle demeye hakkımız yok. Ülke ekonomisinin can damarı olan girişimcilerin sıkıntılarını görmeze gelemeyiz.

Açılan her işletme şehrimiz için bir umut, bir ekmek kapısı, devletimiz için vergi kaynağı,

Kapanan her işyeri ise onlarca insana madden manen zarar verir, aileleri parçalar, evlatlarımızı, kadınlarımızı çaresiz bırakır.

Durumuzu daha iyi anlamak için, daha önce paylaştığım bir istatiksel biliyi paylaşmak isterim.

2015 yılı itibari ile ATO ya kayıtlı aktif 5116 şirketimiz var. 10 ila 20 yaş arasındaki işletme sayımız 1282, 20 yaş üstü ise sadece 467. Bu veriler Alanya ekonomisi için çok gurur duyulacak rakamlar olmasa gerek.

Unutmayalım her batış hikâyesi bir milli değerin yok edilmesidir. Şehrin enerjisinin düşmesidir.

Bu sorunların halli nasıl olur dediğimiz zaman, ortak cevap ‘’Alanya’da her şeyden çok var.’’ Yani işyeri ve yatak arzımız çok fazla. Hal böyle olunca fazla arzın yarattığı rekabet ortamı işletmelerin para kazanmaların önünde en büyük engel.

Eskiden girişimcinin az olduğu zamanlar çok geride kaldı. Artık her aklına gelenin, her askerden gelenin aklına göre dükkân açma devrine bir son vermeliyiz.   

İşletme arzının önüne geçecek işyeri standartları konusu, şehrin ihtiyacına göre işyeri açılmasının tevsik edilmesi veya önlenmesi konularında ders çalışmamız gerekmektedir.

Ayrıca unutulmaması geren diğer bir konu markalaşmış işletmeler marka şehri yaratır.