Yıllardır turizme emek veren Alanya sesini duyurmayı başardı. Her sene yüz binlerce turisti memnun etmek için canla başla çalıştı. Alanya, aynı zamanda istihdam konusunda da ekonomiye katkıda bulunuyor. Binlerce insan burada iş imkanı elde ediyor. Her nedense adından az söz edilir.

Alanya, önündeki en büyük engeli nihayet aştı. Gazipaşa Hava limanı açıldı. Basın bu uçuşa canlı tanıklık yaptı. Yerlisi yabancısı, Alanya aşığıdır. Yıllarca Antalya Havalimanı’nı kullanmak zorunda kaldık. Yorgun argın, yurdumuza uçup gelince, birde 2 saat (130 km.) yol yapıp Alanya’mıza kavuşuyorduk. Antalya Havalimanı, bu yoğunluğun karşısında yorgun düşmüştü. Alanya, doğal güzellikleri ile de insanı bir mıknatıs gibi çeker. Alanya’ya bir gelen bir daha gelmek için can atar. Alanya’nın sahilleri cennet gibidir. Buraya ilçe demek inanın içimden gelmiyor. Sezonda nüfus, 700 binleri geçer. Her türlü olanaklarıyla aslında Alanya şehirdir. Bu şehir unvanının verilmesi için bekliyor . Halkı sevecen, sabırlı ve çok çalışkan. Girişimcileri ise yoktan var etmişler. Bu insanları artık onore  etmek gerekmiyor mu?

Türkiye'nin alanya şehrine ihtiyacı var. Türkiye ekonomisini olanca gücüyle destekler. Alanya da görev yapan memurlar bile eninde sonun da emekli olup, burada yaşamak için geri döner ve yerleşirler. Alanya hak ediyor, artık şehir olmalı. Bu gün Antalya’da şehir içinde denize girilen çok az yeri vardır. Alanya’da  bir kaç sokak arkada oturanlar, ellerine havlularını aldıkları gibi, Alanya’nın her kıyısından rahatlıkla denize girebilirler. Sahilleri temiz ve güvenlidir. Bu konuda da Alanya Emniyet Müdürlüğü büyük bir özveriyle ekibiyle güvenliği sağlıyor.  Şehirlerarası yolculuk yapanlar,  Alanya sahilinde denize girip, serinleyip, yollarına devam ederler.

Biraz serin hava mı istersiniz, buyurun, yaylalarımıza, buz gibi sularından çam ormanlarının yaydığı bol oksijenden istifade edin. Dimçayı’na bir uğrayınız, buz gibi akan bu çayın üstünde  oturup, hatta ayaklarınızı da uzatıp, balık yemenin zevki de bir başka oluyor. 

Dim Mağarası bir harika. Doğal yapısı, yeşilin renkleri doyumsuz. Damlataş Mağarası da çok görkemlidir, hastalıklara da iyi geldiği söylenir. Damlataş Mağarası’nı ziyaret ettiğiniz zaman, hemen oracıkta olan, Kleopatra’nın plajında  serinlersiniz.Bir tarafta Alanya Kalesi’nin görkemli duruşu siz yüzerken adeta büyüler. Kleopatra  Alanya Plajını seçmekte çok haklıymış. Ben Alanya hakkında güzelliklerini yazmakla bitiremem.

İncekum Plajı da oldukça uzun ve şahane kumuyla sizleri bekler. Meyve ve sebzeleri, restaurantları, gece eğlenceleri, açıkçası her aradığınızı bulabilirsiniz. İnanın doğal yapısı ve gece hayatıyla, Bodrum'dan farksızdır. Tekneleri ile açılırsınız o güzelim maviliklerin buluştuğu noktalarda güneş ve denizle adeta cilveleşirsiniz. İnsanların suratında denizlerin özgürlüğü yansır, akşam olup da kıyıya döndüğünüz de ise gün ne çabuk bitti dersiniz.

Dilerseniz, yat kiralayıp, günübirlik veya daha fazlada kalabilirsiniz. Alanya yaşamaya değer bir şehir demek geliyor içimden. Gazetemiz Gerçek Alanya da bu güzelliklerin bir parçasıdır. Güncel her konuyu dürüstlüğünden taviz vermeden kalitesi ve okuyucu kapasitesi olan bu gazeteyi ve çalışanlarını da kutluyorum.  

Bu güne kadar Alanya’ya gelmediyseniz, hemen görmenizi tavsiye ederim. Alanya şehir olmalıdır, bu konunun önü açılmalıdır. Gazipaşa Havalimanı, Alanya’ya 40 kilometredir. İstanbul’dan hareket ederseniz, bir saatte buradasınız. Geliniz, görünüz, yerleşiniz. Kış aylarında bile ılıman bir iklime sahip Alanya sahillerinde yüzebilirsiniz. Yani Alanya sizleri bekliyor, biraz da boynu bükük, şehir olma hayaliyle oyalıyorlar ama eninde sonunda, Layık olduğu gibi Alanya şehri diyeceğiz. Alanya bunu fazlasıyla hak ediyor…