Turizm acenteleri misafirlerini taşımak için servis sektöründeki otobüs firmalarına bu işi tasara ediyor. Acenteler kiraladıkları otobüsleri logoları ile giydiriyor. Otobüsler bir park alanı gösteriyor. Çalışma yöntemlerini ve bir çok isteği servisi taşara ettiği firmaya tebliğ ediyor.  Otopark alanında bekleyen otobüsler, acentenin günlük iş programına göre önce rehberlerin kaldığı konutların giderek,  rehberi alıp görev yerlerine hareket ediyorlar.

Tabi buraya kadar her şey kanuna kitaba uygun olarak yürüyor. Gel gör ki bu işler gerçekte nasıl işiyor birde ona bakalım. Turizm acenteleri rehberlerine kalabilecekleri konutlar sağlar iken şoförlere kalacakları bir konut vermiyorlar. O zaman şoförler nerede uyuyorlar, dinleniyorlar?  Nerde duş alıp üstünü değiştiriyor?  Tabi ki petrollerin tuvaletlerinde duş alıp üstünü değiştiriyor. Nereye otobüslerini park ediyor? Tabi ki petrol yanlarına, sokak aralarına. Nerede dinleniyor? Sokak aralarına otobüslerin yanında veya çay ocaklarında. Şimdi diyeceksiniz böyle şey olur mu?

Maalesef oluyor. Asıl önemlisi acenteler nasıl oluyor da iyi dinlenmemiş bu şoförlere misafirlerini teslim ediyorlar. Bu acenteler iş verdikleri bu otobüs şoförlerinin bu yaşam koşullarından habersiz oluyorlar ya da bilmeze geliyorlar. Bu meseleler yıllardır bu şekilde yürüyor. Bir düşünün, Karanlık bir caddede park halinde olan otobüsün açık bagajında dinlenen şoför, kaldırımdan geçen o mahallede ev almış yerleşik yabancının bir anda önüne geçiyor.

Yabancı bir anda şaşırıyor. Bizimki kadınlara sarılıp fotoğraf çekilmek istediği belirtiyor. Yabancılar önce korkuyor sonra ne yapsınlar seslerini çıkarmadan birlikte fotoğraf çektiriyorlar. Bu bir hikaye değil. Şahit olduğum yaşanmış bir gerçek. Sonra ne oldu mu? Olay mahalline doğru hareket ettim beni gören şoförler yabancıları bıraktı, onlarda kaçar adım uzaklaştılar. Kendi adıma bu gibi konuları şehrinizin yöneticilerini aktardığımda gördüm ki konudan haberleri var. Bana tavsiye olarak şikayet etme nasihatini verdiler.  Verdikleri bu cevapla bu konulara fazla girmek istemediklerini anladım. Şehrimize turist getiren firmalara kaşı pozitif bir ayrımcılık yapılması akla uygun olabilir.

Acenteler bir takım kolaylıklar yapılmasına bir diyeceğimiz yok. Fakat çalışan şoförlerin insanca yaşamaları için eksiklerin giderilmesi insani bir davranıştır. Taşıdıkları insanların sağ salim yerlerine ulaşmasının yegane olmazsa olmazıdır. Şehir ekonomimize katkı yapıyor diyerek, İnsan hayatını ilgilendiren yanlışlıkları görmeze gelemeyiz. Otobüs kazaları olduğu zaman ah vah dememiz dışında, çözüm üretmek meseleyi anlamak yerine görmeze geliyoruz. Aslında bazen çok şey demeye gerek yok. Bütün bu olup bitenler Şehrinizin yaşam kalitesini düşürüyor. Yani malımızı değersizleştiriyor. Süslü sözlerle ne kadar vizyon misyon konuşursak konuşalım, Gerçek hayatımıza bir değer katamıyoruz. Bu satırları yazarken olduğu gibi, Gecenin her saatinde kim uyur, kim uyumaz demeden, rehberi bekleyen bir otobüs yarın saattir klimalarını soğutmak için park halinde çalışır durumda bekliyor.  Biz otobüsün eksoz kokusunu yudumlarken, şoförde karşı pastanede çayını yudumluyor. Afiyet olsun…