Atatürkçü Düşünce Derneği Alanya Şubesi tarafından 10. Kasım Atatürk’ü anma günü nedeniyle düzenlenen ‘’ATA’YA ÖZLEM’’ konulu kompozisyon yarışması sonuçlandı. Yarışmada birinciliği Ümit Altay Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Öğrencisi Luc Erkut Mert Karar “Atam” isimli kompozisyonu ile kazandı. İkinciliği Bahçeşehir Anadolu Ve Fen Lisesi Öğrencisi İrem Kırtepe “Ata’mızı çok özledik” isimli kompozisyonu ile kazanırken üçüncülüğü ise Fevzi Alaattinoğlu Anadolu Lisesi Öğrencisi Cemre Nehir Karain “Biz Atatürk Gençleriyiz” isimli kompozisyonu ile kazandı. Mansiyon ödüllerini ise Ümit Altay Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Öğrencisi Serhat Cantekin ve Bahçeşehir Anadolu Lisesi Zeynep Nur Akan kazandı. Yarışma sonuçları ile ilgili açıklama yapan ADD Alanya Şube Başkanı Zuhal Sirkeli, “Kompozisyon yarışmasında ödül kazanan öğrencilerimize ödüllerini takdim etmek için 14 Kasım 2019 Perşembe günü saat 14:00 de Alanya Ticaret Odası (ALTSO) Konferans salonunda ödül töreni düzenliyoruz. Törenimize katılmak isteyen herkesi bekliyoruz.” Dedi.

İşte birincilik ödülü alan Luc Erkut Mert Karar’ın kompozisyon;

“ATA’M

 ‘Seni’ daha yakından tanımak isterdim. Cümlelerime "SEN" diye başlayabilme sıcaklığı, "SEN" diye başlayabilme sevgisi o kadar yüce ki kelimeler kifayetsiz kalır. "Komutanımız, liderimiz, cumhurbaşkanımız..." diyebileceğimiz o kadar şanlı unvanın varken yüreğimize öyle bir ateşle girdin ki hiç çekinmeden, ötesini berisini düşünmeden "SEN" diyebiliyorum, içimizden biriymişsin gibi.

 Ata'm seninle aynı fikir sofrasında oturmayı çok isterdim. Önce sizin fikirlerinizi tartışmak, sonra uzun uzun bugünümüzü konuşmak isterdim. Senin zamanında neler başardığımızı, neler feda ettiğimizi, ‘millet’ demenin ne anlam ifade ettiğini, özgürlük ve bağımsızlığın senin karakterinde nasıl bütünleştiğini, bir nefeste dinlemek isterdim. Ben de sana bugün hangi noktadayız, ilkelerinin hangisini gerçekleştirebildik, hangi çağdaş medeniyet seviyesine ulaştık; bilimde, ilimde, fende hangi aşamaları kat ettik; nerde hata yaptık, nerde yolumuzu şaşırdık, dilimin döndüğünce anlatmak isterdim. Öyle ya sen bize kalemimizin özgürlüğünü boşuna mı verdin, boşuna mı biz gençlere güvendin, her şeyi anlatmak isterdim.

Sadece anlatmakla da yetinmek istemezdim, o kadar yakınımda görmek isterdim seni. Mesela, bir zaman makinesi olsaydı hiç düşünmeden yanınıza gelirdim, sizi alıp şimdiki zamana getirirdim. Ve yeni bir çığır açmak için kapıları sonuna kadar açmış olurdum. Belki artık yumruklar değil kalemler konuşur, siyaset değil gelecek konuşulur, geçmiş değil güzel günler konuşulur, ayrımcılık değil eşitlik yarışır; sen, ben kavgası değil ‘BİZ SEVDASI’ yayılır.

Bazen sana o kadar özeniyorum ki sadece liderliğin, komutanlığın, ileri görüşlülüğün, vatanseverliğin için değil. Keşke senin kadar güzel zeybek oynayabilsem, keşke senin kadar sanat meraklısı olabilsem, keşke çocuklarla senin gibi çocuk olabilsem, keşke senin kadar iyi bir hatip olabilsem, keşke senin kadar naif,  zarafetli olabilsem, senin gibi iç dünyası geniş, özü sözü doğru olabilsem! Her yönden örnek almaya çalışıyorum seni.

Biz ‘SEN' le büyüdük, büyümeye de devam edeceğiz. Bizim içimizdeki cevheri fark ettin ve durmadan biz gençlere seslendin. Sen yanımızda olmasan da bizim içimizdeki cevher var olduğu müddetçe yılmaz bekçilerin olmaya devam edeceğiz. Seni yaşatmaya, fikirlerinin ışığını yaymaya devam edeceğiz.

Velhasıl senden öğreneceğim, örnek alabileceğim o kadar çok şey var ki ömrüm yettiği müddetçe senin izinden yürümeye, seni örnek almaya, cumhuriyet meşalesini emanet ettiğin her özgür kalem gibi senin yolundan, amacından, ilkelerinden, fikirlerinden şaşmadan devam edeceğime söz veriyorum.”

Editör: TE Bilisim