Çoğu kere deriz, yazdığımız bazı yazıların, başka bazı insanların canını sıktığını...

En çok da keyfi yerinde olanların...

Oysa böyle zalim, ve adaletsiz bir dünyada, insanlığın yarısının açlık ve perişanlık çaresizlik içinde yaşadığı bir dünyada, kalbi olan bir insanın keyfinin yerinde olması mümkün değil...

En azından kutsal metinlere göre...

Aziz kitabımız Kur'ana göre...

Ve Muhammed Mustafa'nın  ümmetine öğrettiklerine göre de bu böyle olması gerekiyor...

Öyle değili mi hocam, öyle değil mi imam efendi vaiz efendi...

Müslüman başka insanlara ait sıkıntı ve dertleri, acıları yoksullukları savaşları çocukların ölümünü dert edinen kişidir, diye tarif etmez mi İslam?

Yaşadığı şehirlerde oturduğu sokaklarda, derdi ve sıkıntısı onların "gücü dahilinde" elinden tutan kişidir denmez mi, böyle olması istenmez mi bir Müslümanın? Ne dersiniz? Gerçi sizlerin pek çoğunun böyle sorulara muhatap olmak istemediğiniz de, ahali tarafından bilinmektedir...

Sevgili insan kardeşim, sevgili Müslüman kardeşim "keşke azıcık iş edinmiş olsaydık kitabın ne dediğini öğrenmeyi, öğrenmeyi Muhammed Mustafa'nın ne istediğini bizlerden...

Binler selam olsun...

Eğer bu rezaletler, bu aç insanların çaresiz insanların çokluğu bir insanın keyfini  kaçırmıyorsa, kendini sorumlu hissetmiyorsa, o insanın kendi ile hesaplaşması gerekmektedir, ben ne hallere düştüm diye....

İleri geri konuşan insanlar olduk tamam da, konuştuklarımız ne kadar insan ile alakalı, ne kadarı insanı ilgilendiriyor konuştuklarımızın? Ve sahi ne kadar samimiyiz konuştuklarımız da, mesela ne kadar inanıyoruz kitabın bize anlattıklarını duymaya? Ne kadar gönüllüyüz Muhammed Mustafa'nın öğrettiklerini hayatımıza almaya?

Kendimizi tanımamız gerekiyor, insanı tanımamız gerekiyor, sonra dinimizi tanımamız bilmemiz, ve uymamız gerekiyor dinin söylediklerine...

Oysa pek çok insanın durmadan cennet cehennem pazarladığı bir toplum haline getirdiler  ülke haline getirdiler ülkeyi...

Pek çoğunun insanın neler çektiğinden, hangi sıkıntıları olduğundan haberleri yok, haberleri yok ev kiralarını elektrik su paralarını ödeyip ödeyemediklerinden...

Ama durmadan maneviyat diyorlar, ahlak diyorlar, başka başka şeyler diyorlar da, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermek akıllarına gelmiyor bu efendilerin, veya işlerine gelmiyor...

Çocuklar cennet cehennem Namaz Haç sözünden başka yeni iyi sözler duymamakta bizlerden...

Önce çocuklarına kıyan, çocuklarına yazık eden bir toplum olduk, inkar etmenin bir faydası yok...

Çocuklarımıza verdiklerimiz onları Allah'a ulaştıracak şeyler değil...

İnsan yanlarımızın İslama ait şeylerin "her gün" daha çok eksildiğini fark etmeyecek kadar, dünyaya ve onun nimetlerine sevdalıyız çoğumuz...

Son kez tekrar edersek...

Aç yoksul işsiz insanlara, evlerine ekmek götüremeyenlere "öyle bol keseden" ahlaki değerlerden söz etmek bir faciadır...Ha bu söz bana ait bir söz de değil...

Allah çok rahmet etsin, merhum Ali Şeriati böyle der...

İnsana değer verilmeli...

İnsanın kıymeti bilinmeli...

Bilinmeli bütün Peygamberler insanı değerli kılmak adına sözler ettiler...

Bazıları anlamıyorsa, bizim de yapacağımız bir şey yok...

Bize düşen yanlış gördüklerimize, bu yanlış demek...

Ne olur iyi sözler edelim bir birimize...

Çok selam efendim...